Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

311 syf.
·
Puan vermedi
Araba Sevdası, MEB cebri ile okutulan veya Türkçe kitaplarında kuş afedersinizi kadar özetleri bulunan kitaplardan biridir. Daha Vira Bismillah demeden, yazarın kitabı yazma nedenini açıklamasında “napayım mevsim uygun olsaydı, yazmak yerine bahçe kazardım” demesi, inşallah dedeciğim nüktedan bir yazardı, inşallah gerçek bir açıklama değildi, diye dua ettiriyor. Kitabımız ; Susuzluk heeeeç bir şey, Ambalaj ise her şey görüşüne sahip olduğunu iddia ettiği, yeni nesile karşı , haddini bildirmek isteyen eski nesil temsilcisi tarafından, bir eleştiri romanı olarak yazılmış. Hiç de yabancı gelmedi değil mi ? Yakın tarihimizde de , Kenarları sarı raptiyeli plastik araba nesli, atari neslinin; atari nesli, bilgisayar neslinin; Bilgisayar nesli, akıllı telefon neslinin; akıllı telefon nesli……. Ne kadar boş olduğundan bahsetti ve bahsedecek…. Acaba bu şikayetlerin temelinde, değişime ayak uyduramadığımızdan dolayı ortaya çıkan kaçınılmaz mutsuzluğa bir günah keçisi arıyor ve nedensizliğin, sebepsizliğin arafında kalmaktansa (gücümüz yetiyor ya) yeni nesile Allah ne verdiyse ağız burun girmeye çalıştığımızdan, temcit pilavı gibi hep aynı teraneye mi (içi boş gençlik, nerede o eski ramazanlar) devam ettiriyoruz…. ( Tam bu konuyla ilgili çok güzel bir film önerim var. Woody Allen filmleri genel olarak bana seslenmese de bu filmde konuyu çok iyi özetlenmiş amcam. imdb.com/title/tt1605783 ) Acaba ; ateşi bulan kişilerden, daha önceki nesle ait olanlar, ateşin bulunduğuna mı sevindiler yoksa ilk yorumları “bu şerefsizler kesin biz yakacak” mı oldu ? …. Uzar bu muhabbet neyse…. Kitaba dönersek; İstanbul Anadolu yakasını bilenler mekanları rahatlıkla gözünde canlandırabiliyor. Yazar üçüncü kişi ağzı ile yalın ( aslında basit demek daha doğru olsa da tarihi değerinden mütevellit dilimiz parantez dışında varmıyor) bir dille anlatmaya çalışsa da aynı zamanda kitabın kahramanı Bihruz Bey’in ne kadar boş bir adam olduğunu gözümüze gözümüze sokmak da istediğinden; kahramanın konuşmalarının arasına sürekli Fransızca kelimeler iliştiriyor, Fransızca kelimenin anlamına bakayım derken kitabın sanki boğazınızı sıktığını hissetmeye başlıyorsunuz, sonucunda tam artık nefes alamadığınızı düşünüyorken, hemen ardından gelen, Fransızca kelimelerin söylenişlerinin, Türkçe kelimelere benzerliğinden ortaya çıkan espriler sonrasında ise fotosenteze başlıyorsunuz…. Kitap boyunca; herkes aldanıyor, üstüne üstlük herkes, herkesi aldattığını sanıyor. Bu da tanıdık geldi di mi ?
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · İletişim Yayıncılık · 201425,1bin okunma
·
88 görüntüleme
Mert okurunun profil resmi
Kitap hakkında görüşlerinizin bazılarına katılsam da, yeni nesil hakkındaki ifadelerinizden sonra aynı kitabı mı okumuşuz diye düşünmedim değil. Bu kitapta anlatılan gençliğin gerçekten elle tutulur bir yanı yok. Mahmut Ekrem Bey, kitabın hiçbir yerinde teknolojik gelişmelere ve sanata karşı çıkmıyor. Karmaşık bir dil konuşan, karşısındaki insanı küçümseyen, marka takıntısı olan gençlerden bahsediyoruz. Bu belirttiğiniz gibi bir değişim değildir maalesef, ahlâkî ve kültürel yozlaşmadır. Günümüzdeki gibi.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.