Varoluşçu yaklaşıma göre, terapötik içerikte yer alması gereken kişisel işlevsellik düzeylerinin dördüncüsü, bu üç çatışma alanının ötesinde yer alan, otantisitenin yaşama geçirilmesiyle yani yaşamdaki anlam, değerler ve ideallerle ilgilidir. Varoluşçular, yaşamın anlamını keşfetmeye çalışmakla değil, yaşamımızdan bir anlam yaratmaya çalışmakla uğraşırlar; yaşama nasıl cevap vereceğimiz sorusuyla değil, yaşamın bir soru olmadığı cevabıyla ilgilenirler. Varoluşumuzu anlamlı kılan şey, yanında yer almayı seçtiğimiz şeyden türeyecektir. Varoluşçu yaklaşıma göre, yaşamın da terapinin de ideali, varoluşuyla ilgili anlam ve değerler yaratacak şekilde seçimler
yaparak, otantik olmak şeklinde özetlenebilir. (Prochaska, 1984; Boss, 1963).