1984 ve Fahrenheit 451'den sonra Cesur Yeni Dünya'ya da sıra geldi. Kitap alışık olduğumuz distopyalardan farklı hatta bu yüzden çoğu kişi "ütopya mı distopya mı?" diye sorgulamalara gidiyor. Ben distopya diyen taraftanım neden mi? Çünkü bu dünyada insanın seçme özgürlüğü asla yok. İnsanlar doğumla değil, kuluçka merkezinde her şeye koşullanarak meydana geliyorlar. Neyi sevip sevmeyeceği, hangi statüde olacağı, neler yapacağına ve yapmayacağına koşullanarak.. Sizce böyle bir dünyanın ütopya olması mümkün müdür? Tabii ki değil. Ütopya denmesinin sebebi insanların sağlıklı, mutlu ve bulundukları durumdan şikayetçi olmaması. Bunlar var evet ama aile, din, sadakat, kültür gibi insanı insan yapan değerleri yok etmişler. Kitap okumak yok, çiçek bile yasak. İnsanlar öyle koşullanıyorlar ki en alt statüdeki insan dahi halinden memnun, en üst seviyeye gelmesine fırsat versen gelmeyecek derecede. Velhasıl kelam, kitap sizi çokça sorgulamalara götürecek, açıp inceleme videoları, yorumları okutacak bir eser. Okuyalım, sorgulayalım. Zaten sorgulamasa insan, insan mı olur? :)