Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

229 syf.
9/10 puan verdi
Ahmet OKTAY: Fazıl Hüsnü Dağlarca ile konuştuk biraz. "Sen şair değil bilginsin" dedi, şunları da ekleyerek: "Şiirlerini küçümsediğimi sanma, ama senin gibi her alana açılan bir kişi daha yok. Ne zaman yapıyorsun bunları?" Sana öyle hak veriyorum ki Dağlarca! (Uzun zamandır herhalde bir kitabı okurken hiç bu kadar keyif almamıştım. Zaten genelde de beni çok etkileyen kitaplara inceleme yazıyorum.) Günlük, anlaşılması güç kelimeler ve çok fazla terim içermesine rağmen yine de -benim gözümde- kendini okutmayı başardı. Kendisinin ortaokul mezunu olduğunu öğrendiğimde açıkcası çok şaşırdım. Şaşırmamın nedeni eğitim hayatını bu kadar erken bırakması değildi.. Okumaya böylesine aşık birinin okul hayatınının neden yarım kaldığıydı. Bununla ilgili günlüğünde hiç bahsetmiyor. Oktay, Sovyet iktidarıyla çok fazla ilgilenmiş, sol görüşlü, hayatını Marksist düşünce sistemi ile şekillendiren toplumcu gerçekçi aydınlarımızdan biridir. Kapitalist sistemin karşısında durmuş, dönemin amiyane tabirle yalaka kişilerine de haddini çok güzel bildirmiştir. Sonuna kadar laik sistemi savunmuş, kendisi de sol görüşlü olmasına rağmen Türkiye’de bu durumun Kemalistlik ile karıştırıldığını, insanların yanlış yorumladığını anlatmaya çalışmıştır. Stalin’i sevmediğini, Lenin’e ise daha yakın olduğunu yazılarından ben anladım. “Fransa'da yaşayan bir araştırmacının gösterdiği duyarlığı ve anlayışı, Türk aydınlarının büyük bölümünün gösterememesine şaşmak gerekiyor. Sol-Kemalistler kadar bazı Marksistler de din sorununu gerektiği biçimde algılayamıyorlar. Artık mürteci ile muhafazakarın özdeş olmadığını anlamak gerekir. Di­ni ideolojinin Türkiye'de de solun tatmin edemediği beklenti uf­kuna sızmaya çalıştığı bellidir. Liberal/demokratik bir muhafazakar kesim var. Hiç kuşkusuz bu kesimler politik konjonktür gerektirdiğinde en azgın gerici kesimlerle ittifaka girişebilirler. Ama girişmeyebilirler de.” Bu alıntı da burada kalsın. Oktay, edebiyat camiasına çok hakimdir ve sürekli kitap okuyup, gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmıştır. Şiirde Gerçeküstücülük konusunda geri kaldığımızdan da yakınır. Tanzimat ve Cumhuriyet dönemi şairlerine göndermelerde bulunur. Kendisinde hoşuma giden tespitleri çok olmuştur fakat doğal olarak hepsini yazamıyorum. Oktay, “Yapı bazen imgeye göre şekilleniyor bazen sese göre,” diyor. Ama bazı dönem yeni şairlerin güzel gözükmek adına illa kelimenin ikinci anlamını kullanıp yapıyı bozduklarından yakınıyor. Kendisi şiirin çıkmaza girdiğini ve popüler kültürün esiri olduğunu düşünüyor. Ama sadece şiir demekle kalmıyor popüler kültürün esiri olan birçok aydından da bahsediyor. Burada kendi sözlerinden bir ekleme yapmak istiyorum. “Gerçekten, 19'unda yazdığım gibi edebiyat çevreleri olmadı­ğı için, yeni bohem mekânlarında şiir falan okunmuyor artık. Yazınsal ritüeller unutuldu. Şimdi, yazarların, şairlerin bir tür teşhirciliğe bitişmiş gösterileri moda: İmza günü, açık oturum, konuşma. Şüphe yok: Yararlı uygulamalar hepsi. Ama ister is­temez hepsi tecimselleştirildi.” Bir akşam camiadan arkadaşlarıyla oturup yemek yediğini yazıyor ve günlüğünde bunu anlatırken bazı noktalar dikkatimi çekiyor. Kendisi herkesten uzaklaşmakta haklı olduğunu ve artık bir araya gelince kitapları konuşmak yerine insanların sadece dedikodusunun döndüğünü söylüyor. Aslında hepsi bizimle aynı, bizden biri ve hep aynı hikayeler, aynı şikayetler... Temsili 1K işte. Yahu orada bir de ne öğrendim, “Nâzım’dan sonra şiir mi yazacağız?” diye düşünüp şairliği bırakan birçok isim varmış. Şaka gibi geldi.. Bunun gibi benim çok dikkatimi çeken buraya birkaç tane dedikodu yazayım. -Can yücel ile Ahmed Arif kavga etmiş. Ahmed Arif çok duygusal davranıp gitmiş. Hee bir de bu Oktay, şairliğe ilk başladığı zamanlarda Nazım ve Arif’ten etkilendiğini belirtiyor ama sonrasında Arif’ten öyle bir soğumuş ki onu yermekten de hiç geri kalmıyor. (Can Yücel ile Oktay da kavgalıymış bu arada.) -Sevim Burak ve Sait Faik meselesi. Sevim Burak’ın öldükten sonra mektupları yayınlanmış. Orada da Sait Faik’in ne oğlancılığı kalmış ne de ayyaşlığı.. Ahmet Oktay buna çok içerlemiş ve Sevim Burak için sen ayyaş değil miydin Eyy Sevim diyor. Ödül almak için aylarca adam kovaladığını hepimiz biliyoruz, diyor. -Kemal Tahir ve Cahit Sıtkı meselesi. Kemal Tahir meğersem şair olarak başlamış bu yola ama her ne olduysa nasıl bir düşünceye girdiyse birden romana çevirmiş yönünü. Daha sonradan tekrar şiire döner gibi olmuş ve şöyle demiş “Cahit Sıtkı’nın şair sayıldığı...” Ee Ahmet Oktay da durur mu yapıştırmış cevabı. Tahir için, sen şiire devam etseydin de Sıtkı bu konuda senden daha yeteneklidir, ustandır, saygı duymalısın diyor. -Cemal Süreya’ya öldükten sonra baya sahip çıkmış ve İslamcı Şairlerin saldırılarından da olabildiğince korumaya çalışmış. (Kendisi İslamcı Şair diyor.) Günlüğünde de Cemal Süreya’nın şiirini ve kendisinin nasıl bir insan olduğunu anlatmıştır. Yineee birilerine de laf elbette göndermiştir; “Acaba Sezai Karakoç Cemal Süreya’nın ölümüyle ilgili bir şey yazacak mı çok merak ediyorum.” Ahmet Oktay’ın sevdiği pek nadir kişi vardır ve Cemal Süreya’da bunlardan biridir. Enis Batur, Ferit Edgü, Selim İleri, Melih Cevdet Anday, Emre Kongar.. Aklıma gelenler bunlar. Genel olarak günlükte hep iyi sohbetlerine şahit oldum. -İlhan Berk ile çok uğraşıyor. Onun için “oldum olası aforizma delisidir böyle konuşmaya çok bayılır,” diyor. -Attila İlhan ve Küçük İskender’den hiç hoşlanmıyor. Hatta ufak tartışmaları da olmuş. Attila İlhan’ın kendisini çok elit havalara sokmasına katlanamıyor galiba haha. Küçük İskender için de üff neler neler diyor. Ama en net yazabileceğim şey şudur; “Aykırı olmak ve aykırı görünmeye çalışmak birbirinden farklıdır.” -Tahsin Yücel, Orhan Pamuk “Kara Kitap” sorunu. Ahmet Oktay, Orhan Pamuk’u beğeniyor fakat bir eleştiri şuradan yapıyor. Tahsin Yücel Arı Türkçe kullanmaya özen gösterdiğinden dolayı Orhan Pamuk’u Türkçe konusunda eleştiriyor ve Ahmet Oktay şöyle bir soru yöneltiyor: “Yazın dilbilgisi midir?” Daha sonradan ise Oktay şunu söylüyor: “Eğer dilbilgisi kötüyse yazarın düşünmeden yazdığını ve yazdığını okumadığını gösterir.” -Mehmet Fuat, Ahmet Oktay hakkında bir yazı yazmış ve Oktay ona şöyle cevap veriyor; “Benim çok fazla "modaya uygun giyindiğimi" yazıyor. Ye­ni paradigmaları anlama çabasının, onun küçültücü anlamda kullandığı moda sözcüğüne ya da kavramına indirgenmemesi ve ona eşitlenmemesi gerektiğine inanıyorum. Memet Fuat tam da bu eğilim yüzünden tutucu bir konu­ma yerleşebilir. Tutuculuk moda'nın öteki ucudur. Negatifi değil. Ben modaya göre giyinmiyorum ama M. Fuat'ın elbiseleri çekmiş.” :D -Oktay, Ece Ayhan, Nazım Hikmet, Ahmed Arif taklitçiliğinden çok sıkılmış. Hatta Cemal Süreya şiir ödülünde şeçili kurulda görevdeymiş fakat Orhan Alkaya arasında bir gerginlik olduğundan dolayı çekilmek istemiş. Eğer oy vermiş olsaydı Metin Altıok’a oyunu verecekmiş. -Mahmut Makal, Orhan Veli, Ferhan Şensoy, Aziz Nesin.. Daha aklıma gelmeyecek bir sürü kişinin bazı noktalarını eleştiriyor. He şimdi diyeceksiniz Oktay çok mu mükemmeldi? Hayır elbette değildi. Ama kendisi gerçekten bu yolda çok büyük emekler vermiş ve bana günlüğünde asla boş bir insan olmadığını kanıtlamıştır. Her eleştirisine elbette katılmadım ama dönemin aydınlarına da farklı bir bakış açısıyla yaklaşmamı sağladı. Günlüğünden bahsederken Oktay “kendi okur tarihim” diye söylemiştir ve hakikaten de öyledir. Bundan sonrasını isterseniz okumanıza gerek yok. Tamamen kendimi düşünerek yaptığım bir şey. Fakat dönemin isimlerini merak ederseniz ve okuduğu kitaplar hakkında fikir sahibi olmak isterseniz göz atabilirsiniz. Okuduğu kitaplardan çok etkilendiğim ve cidden bu yazarı da mı biliyormuş yahu diyerek şaşkınlığa uğradığım için kitapların listesini yapmaya çalıştım. Günlükte bahsettiği, üzerinde konuştuğu isimleri de tek tek yazdım. Elbette eksikler, gözümden kaçanlar olmuştur çünkü bunlar bir liste halinde değildi ve ben okudukça, elimde bir kalemle, işaretleyip yazarak listeyi oluşturdum. Günlük içinde geçen dönemin edebiyat camiası isimleri ve Dünya Edebiyatından bahsettiği isimler; 1. Selim İleri 2. Latife Tekin 3. Enis Batur 4. İlhan Berk 5. Ahmed Arif 6. Önay Sözer 7. Attila İlhan 8. Fazıl Hüsnü Dağlarca 9. Ivan Gonçarov 10. Dostoyevski 11. Melih Cevdet 12. Lale Müldür 13. Şükran Kurdakul 14. Murathan Mungan (Cinsel tercihi sebebiyle birkaç problem olmuş ve Mungan’ın arkasında durmuştur.) 15. Güner Kuban 16. Kafka 17. Yılmaz Gruda 18. Hilmi Yavuz 19. Ferhan Şensoy 20. Fromm 21. Refik Erduran 22. Korkut Boratav 23. Ali Bulaç 24. Mehmet Ali Kılıçbay 25. Ruşen Çakır 26. Ahmet Kahraman 27. Adalet Ağaoğlu 28. Emre Kongar 29. Emil Galip Sandalcı 30. Mine G Saulnier 31. Abdurrahman Dilipak (-) 32. Sevim Burak 33. Sait Faik 34. Cemal Süreya 35. Edip Cansever 36. Aziz Nesin 37. Baudelaire 38. Oğuz Atay 39. Yusuf Atılgan 40. Nazım Hikmet 41. Necip Fazıl 42. Refik Durbaş 43. Yahya Kemal 44. Ülkü Tamer 45. Nezihe Araz 46. Uğur Kökden 47. Can Alkor 48. Ara Güler 49. Jean Genet 50. Küçük İskender 51. Azra Erhat 52. Sabahattin Eyüboğlu 53. İrfan Şahinbaş 54. Tarık Buğra 55. Kemal Tahir 56. Turgut Uyar 57. Metin Altıok 58. Vedat Günyol 59. Agatha Christie 60. Gorki 61. Mihail Şoholov 62. Ingmar Bergman 63. Luis Bunuel 64. Andrey Tarkovski 65. Tahsin Yücel 66. A. Huxley 67. Aziz Çalışlar(-) 68. Orhan Alkaya 69. Nurdan Gürbilek 70. Yılmaz Öner 71. Balzac 72. Stendhal 73. Flaubert 74. Shakespeare 75. Suphi Aytimur 76. Özdemir Nutku 77. Eliot 78. Halid Ziya 79. Şerif Mardin 80. Proust 81. A. Ş. Hisar 82. Demir Özlü 83. Fethi Naci 84. Ahmet Cemal 85. Füsun Akatlı 86. Gül Işık 87. Simone De Beauvoir 88. Umberto Eco 89. Salah Birsel 90. Özdemir İnce 91. Nietzsche 92. Ahmet İram 93. Süreyya Berfe 94. Seyhan Erözçelik 95. Tuğrul Tanyol 96. Ömer Naci Soykan 97. Susan Sontag 98. Ahmet Muhip dıranas 99. Uğur Mumcu 100. Oktay Akbal 101. Mehmet Fuat 102. Sartre 103. Aliye Berger 104. Orhan Koçak 105. Ercüment Behzat 106. Van Gogh 107. Foucault. 108. Ataol Behramoğlu 109. Tanpınar 110. Nedim Gürsel 111. Orhan Veli 112. Rilke 113. Mayakovski 114. Afşar Timuçin 115. Sennur Sezer 116. Adnan Özyalçıner Bunlar haricinde gözümden kaçanlar elbette olmuştur. Günlükte geçen kitapların listesi; (eksikler vardır.) 1. E. H. Carr- Dostoyevski 2. Jean Genet- Gidcometti’nin Atölyesi 3. Metin Kaçan- Ağır Roman 4. Ferit Edgü- O 5. İlhan Berk- Pera 6. J. M. Albertini- Azgelişmişliğin Mekanizması 7. Tarık Zafer Tunaya- İttihat ve Terakki 8. Tony Cliff- Rusya’da Devlet Kapitalizmi 9. Peyami Safa- Sözde Kızlar( En ucuz, en acemi, üstünkörü yapıtlarından biri diyor. Safa’yı da pek sevmiyor.) 10. Levent Köker- Modernleşme, Kemalizm, Demokrasi 11. Güner Kuban- Sevişmenin Rengi( Beğenmiyor) 12. Pierre Clatres- Devlete Karşı Toplum 13. Fazıl Hüsnü Dağlarca- Uzaklarda Giyinmek, Çocuk ve Allah 14. M. Jay- Diyalektik imgelem 15. Paul Valery- Bugünkü Dünyaya Bakış 16. Orhan Pamuk- Kara Kitap, Sessiz ev 17. J. Needham- Doğunun Bilgisi Doğumun Bilimi 18. Kürşat Bumin- Batıda Devlet ve Çocuk 19. Fromm- Sahip Olmak ya da Olmak 20. Sadri Ertem- Bacayı indir bacayı kaldır 21. Cassirer- Devlet Efsanesi 22. Yıldız Ecevit- Oğuz Atay’da Aydın Olgusu 23. Oğuzhan Akay- CinAyetler 24. Carr- Bolşevik Devrimi 25. Eric J. Hobsbawm- Devrim Çağı 26. Eric J. Hobsbawm- Kapital Çağı 27. Eric J. Hobsbawm- İmparatorluk Çağı 28. R. Jakobson- Sekiz Yazı 29. Doğu Perinçek- Stalin’den Gorbaçov’a 30. L. Benevolo- Modern Mimarlığın Tarihi 31. Julius Welhausen- İslamiyetin İlk Devrinde Dini Siyasi Muhalefet Partileri 32. Salvador Dali- Bir Dahinin Güncesi 33. Hallac-ı Mansur- Kitab’üt Tavasin 34. Proust- Swann’ların Semtinden(Hatta bu kitap üzerine konuşuyor ve Yakup Kadri ile Tahsin Yücel çevirisini kıyaslıyor. 35. Kierkegaard- Korku Titreme 36. Lyotard- Postmodernist Durum 37. Flaubert- Üç Hikaye 38. S. Zweig- Dünya Fikir Mimarları 39. Borges- Alçaklığın evrensel tarihi(Bu kitaba çok şaşırdım ve mutlu oldum. Borges’i aynı anladığımızı görmek ve kitapta da aynı hikaye üzerinde odaklanmamız ise ayrıca hoşuma gitti. 40. Ezra Pound- Konfüçyüs 41. Agatha Christie- Ackroyd’un Katili 42. Igmar Bergman- Büyülü Fener 43. Barthes- Çağdaş Söylenler 44. Bilge Karasu- Gece (Bu kitaba bir inceleme yazısı yazacakmış ama hep ertelemiş. Açıkcası merak etmiştim.) 45. Adalet Ağaoğlu- Üç Beş Kişi 46. Walter Benjamin- Parıltılar 47. Joyce- Sürgünler 48. Yıldız Sertel- Ardımdaki Yıllar 49. Jale Parla- Babalar ve Oğullar 50. Ercüment Uçarı- Ziba Sokağı 51. Karl Korsch- Marksizm ve Felsefe 52. Simone De Beauvoir- Mandarinler 53. Ahmet İnsel- Türkiye Toplumun Bunalımı 54. Ali H. Neyzi- Kızıltoprak 55. Cahit Irgat- Irgatın Türküsü 56. Şerif Mardin- Makaleler 57. Salah Birsel- Hafiyeler önde gider 58. Marcuse- Karşı devrim ve başkaldırı 59. Ömer Naci Soykan- Müziksel Dünya Ütopyasında Adorna ile Bir Yolculuk 60. Turgenyev- Babalar ve Oğullar 61. Nietzsche- Putların Alacakaranlığı 62. Daryush Shayegan- Yaralı Biliç(-) 63. Kundera- Roman Sanatı 64. Gündüz Vassaf- Cehenneme Övgü 65. Carr- Romantik Sürgünler 66. Paul Avrich- Anarşist Portreler(Bunu okumasına da baya baya şaşırdım. Kendisi de çok önemli bir eser olduğunu düşünmüş ve beğenmiş.) 67. Sade- Sodom’un 120 günü 68. Doğu Perinçek- Parti ve Sanat(-) 69. Orhan Veli- Bütün Yazıları 70. Gilles Kepel- Tanrının İntikamı 71. Nurdan Gürbilek- Vitrinde Yaşamak 72. David Dickson- Alternatif Teknoloji Kendisi bunun daha nicelerini okumuştur.. Yanlarına (-) koyduklarımı hiç sevmemiştir. Aralarda tabi yine sevmedikleri var ama olumlu özelliklerinden de bahsediyor. Bilmediğim birçok isim vardı açıkcası böyle listelemek benim çok hoşuma gitti ve büyük bir keyifle yaptım. Hepsini tek tek araştırmayı düşünüyorum. Buraya kadar okuyan olduysa da gözlerine sağlık.
Gece Defteri
Gece DefteriAhmet Oktay · Yapı Kredi Yayınları · 19987 okunma
··
1.008 görüntüleme
CEYLAN okurunun profil resmi
Magazine bayılırım hele ki edebiyatçılar ile ilgiliyse. Su gibi okudum eline sağlık 😄
Neslihan T. okurunun profil resmi
Hiç sorma ya baya eğlenceliydi benim için de teşekkür ederim :D
Metin Pir okurunun profil resmi
Şiir konusunda çok haklı gerçekten. Listesindeki kitaplarında da bilmediğimiz bir çok kitap var ayrıca kaç saat ayırdın böyle kapsamlı bir inceleme yazmak için :) Ama ıyiki ayırmışsın ve yazarın eksi artı bıraktığı kitaplara da yönelmek lazım galiba. Bilinenlerden yana değiliz pek biliyorsun:) Emeğine sağlık gerçekten. Yazarı da seni de takdir ettim. Gecen güzel olsun.
Neslihan T. okurunun profil resmi
ibb.co/SKxMMHH ibb.co/YPdNFmQ ibb.co/C7FLmyx Ahahah delirmiş olabilirim. Ya okurken yazdığım için ne bileyim baya keyifle hem okudum hem yazdım. Bitince de topladım işte. Çok teşekkür ederim, var ol! :))
1 sonraki yanıtı göster
Fox Mulder okurunun profil resmi
İlk bana okuttuğun için teşekkür ederim. Emeğine sağlık canım. Çok güzel bir inceleme olmuş. :)
Neslihan T. okurunun profil resmi
Bunu mu demek istemiştiniz? “bu ne uzun inceleme bunu mu okuycaaağm beya teşekkür et geçsin adi bakam” Ahahah arkadaş kontenjanı diyosun hee yakışır :D
9 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Gülbahar Aygün okurunun profil resmi
İncelemeyi keyifle okudum. Kim bilir kitabı nasıl okurum, dedim kendi kendime. 😊 Emeğine sağlık. 🌺🌼
Neslihan T. okurunun profil resmi
Çok sağ ol canım, keyif aldıysan ne mutlu bana. :)
1 sonraki yanıtı göster
Esklar okurunun profil resmi
Emeğine, eline sağlık Neslihanım :)
Neslihan T. okurunun profil resmi
Oyy sağ ol canım benim 😘😘
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.