Kimseye açılmayan düşünceler,zevkler ve korkular. Hani insanı içten içe tüketen ve onu boş bir kabuk haline getiren o sarmal hisler..Cuniçiro Tanizaki kabullenmesi hatta söylenmesi çetrefilli olan sayfaları çevirtiyor bize.
.
Sazende Şunkin ‘kör’ü körüne bağlılığa, Çocuklar oyun tanımına ve bu konuda ne kadar ileri gidilebileceğine,Kirin bir kadının hangi sınırları aşabileceğine,Dövme bir bedenin mükemmelleştirilmesine,Ağzının tadını bilenler kulübü ise lezzet uğruna neler yapılabileceğine odaklanıyor.
Aslında bu beş öyküde Tanizaki yine insanı teninden soyuyor, saf bir varoluş var bu öykülerde. İğreniyorsunuz ama devam ediyorsunuz, aklınız almıyor ama bir yanınız bunun mümkünlüğünün farkında.
Sonuç olarak kaçamıyorsunuz.
.
Çeviri Oğuz Baykara’ya (ki kendisinin diğer çalışmaları da merak etmekteyim) emanet,kapak resmi ise Yumii Sugama’ya ait.