Sanırım şu ana kadar okurken en çok kendim gibi hissettiğim, "işte bu benim, bunlar benim sözlerim, evet anlıyorum" dediğim inceleme. Ben de 20 yaşındayom ve kitabı okumakla okumamak arasında gidip geliyordum, Camus'ye üzücü şekilde pek ısınamayınca varoluşçuluğa dair her şeyi (ki bu benim için sartre ve bulantı da demek oluyor) tozlu bir rafa kaldırmıştım. Ama bu samimi incelemeden sonra şu upuuzuun kitap listemin üst sıralarına Bulantıyı eklemiş bulunuyorum.
Teşekkürler.