Şu anda okumaya devam ediyorum ve sadece 33. sayfadayım . Daha önceki incelemelerede okunması zor bir kitap olduğundan bahsedilmiş katılıyorum gerçekten çok zor.
Bunu açıklamak için bir örnek vermek istiyorum : Kitabın 17. sayfasında benim gibi hayatı ve olayları daha kolay anlamak için , "sadeleştirmenin" önemli olduğunu düşünen bay Polamar ile ilgili bir bölüm;
Bay Polamar şimdi gözlem alanını sınırlandırmaya çalışıyor ; on metresi kıyı , on metresi deniz olan bir dörtgeni ele alacak olursa , belirli bir zaman diliminde değişik aralarla yinelenen bütün dalga devinimlerinin dökümü yapılabilecek . Zorluk , bu dörtgenin sınırlarını belirlemede : Çünkü ,söz gelimi uzak kenar olarak ilerleyen bir dalganın üst çizgisini alacak olsa , bu çizgi kendisine yaklaştıkça ve yükseldikçe , gerisindeki her şeyi gözlerinden gizleyecek , böylece , incelenecek uzam ters dönecek ve aynı zamanda ezilecek.
Arıdından, hayatı incelemeyi ve hayatı yaşamayı şöyle özetliyor :
Görsel işlemini eksiksiz ve kesin bir sonuca ulaştırma sabırsızlığı olmasa , dalgalara bakmak çok dinlendirici bir çalışma olacak ve kendisini sinir zayıflığından , enfarktüsten ve mide ülserinden kurtarabilecek . Ve belki de , en yalın biçimine indirgeyerek , dünyanın karmaşıklığına egemen olmanın anahtarı olabilecek.
Sanırım kitabı biraz olsun anlatabilmişimdir.