Sabahattin Ali' nin kısa öykülerden oluşan kitabı... Hep hüzün, hep acı, hep dram. O dönemin insanlarının, özellikler köylünün, yoksulun, kırsal kesim insanın dramlarını anlatıyor yazar. Bu sıralar üst üste Sabahattin Ali' in öykü kitaplarını okuyorum ve sanırım hepsi ağır geldi çünkü çok fazla acı var. Okurken "hiç mi iyi bir şey olmamış acaba o dönem" diye düşünmeden edemedim. Üst üste değil de aralıklı okumak da fayda var sanırım. O zaman hikayeler daha etkileyici olacaktır. Ancak bu eleştirilerim hikayelerin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle "Hasanboğuldu, Asfalt Yol, Ayran, Isıtmak İçin, Sulfata" hikayeleri çok etkileyiciydi... Sabahattin Ali' yi anlamak için, popüler romanlarından ziyade hikayelerini okumak gerekiyor diye düşünüyorum.