-Salut les amis-
Şaşırdınız mı?
Savaş ve Barış'ın büyük bir bölümünün Fransızca yazıldığını duyunca belki de o kadar şaşırmayacaksınız.
Eseri epub olarak okuduğumu öncelikle belirtmek istiyorum. Kitabın birinci bölümünü İletişim yayınlarından, ikinci bölümünü de Can yayınlarından okudum. Aradaki fark; yazım stiline, okuma rahatlığına, hatta en çok sevdiğim karakterlerden biri olan r katili Denisov'un (Can yayınlarında sizden benden düzgün konuşabiliyordu) konuşma şekline kadar farklılıklar gösteriyordu. Bu sebeplerden ötürü ben iletişim yayınlarından okuduğum kısmı daha çok sevdim diyebilirim.
Kitabın ilk paragrafı Fransızca bir yazıyla başlıyor. Kendimizi Rus asillerinin bulunduğu bir davette buluyoruz. Zamanın soyluları arasında Fransızca'nın bir asalet göstergesi olduğunu daha ilk satırlardan Tolstoy bize aktarıyor. Kısa bir süre sonra Napoléon ile girişilen savaş sonrasında balolarda Fransızca konuşmak para cezasına çarptırılmanıza sebep olacak duruma kadar geliyor. Ama alışmış kudurmuştan beterdir misali kitap boyunca konuşulmaya da devam ediliyor.
Tolstoy, Napoléon'u ve Fransızlarla yapılan savaşı sanki oradaymışsınız gibi bazen bir subayın bazen de bir generalin konuşmalarından sadece okutturmuyor, adeta yaşatıyor.
Kitap da Rostov'lar, Behuzov ve Bolonski'ler olmak üzere üç aile yaşantısı üzerinden savaşı, aşkı, dostluğu, nefreti, dinsel ve ruhsal arayışları yani kısacası dönemin insanlarını, kültürlerini analiz edebiliyorsunuz.
Yazar bana göre; Rus-Fransız savaşına neden olan sebepleri, savaş sırasında yapılan hataları, kendi meslekdaşları ve Çar tarafından günah keçisi ilân edilen general Kutuzov'u bile bambaşka bir perspektifle bize anlatabilmiş. Tarihçileri sınıflandırdığı, kimin doğru kimin yanlı bir yol izlediğini belirttiği kısımlar gerçekten yaptığı tespitlerle göz dolduracak cinstendi. Söylenecek çok şey var ama daha fazla uzatmak istemiyorum. Tek söyleyebileceğim bu kitabın dünya klasiklerine girmeyi sonuna kadar hak ettiğidir.
Keyifli okumalar.