Çok teşekkür ederim Karadenizli hemşehrim...
Ağlamak kısmıyla ilgili iki şey söyleyeyim; birincisi ne mutlu bize ki ağlayabilenlerdeniz, bir vicdanımız var, merhamet duygumuz var. İkincisi romanın belli yerlerini yazarken ben de hüngür hüngür ağladım.
İki çocuğum var, bir oğlum, bir kızım, ki romanı onlara ithaf ettim. İkisi de canımdır. Ancak itiraf edeyim ki, özellikle kızım doğduktan sonra hayata bakışım değişti. Yoksa oğlum da ben de erkek cinsinden kısmi odunlar olarak yaşayıp gidebilirdik :)))
Sağlıcakla kalın.