Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eşref Edib'i Mahcup Eden Soru
Sebilürreşadı kapatma hadisesinden 1 ay sonra da polis, önce Eşref Edib'i Adalarda tutuklayacak, ardından da, Sebilürreşad'in yönetim yerini basacaktı. Eşref Edib Fergan, haftalar geçtikten sonra, mahkeme azasından Kiliç Ali'nin kendisine gelerek, 'Seni Şark'tan istiyorlar' dediğini ancak öncesinde kelepçe takılarak Ankara'daki İstiklal Mahkemesi'ne çıkarıldığını anlatıyor. Eşref Edib'i en fazla yaralayan ve mahcup eden soru çıkarıldıği mahkemenin Reisi Ali Çetinkaya'dan, nâmı diğer Kel Ali'den gelir; "Milli Harekat sırasındakihizmetlerinizi anlatınız..? Bu soru karşısında oldukça mahcup olur Eşref Edib Bey.. "Vatan ve millet yolunda yapılan hizmetleri söylemek yakışıksız olmaz mi efendim" der. Mahkeme Başkanı israr edince de; Yunanlıların Anadolu sahiline ilk asker çıkarması üzerine, Mehmed Akif'le yaptıkları Balıkesir çıkarmasını, Kastamonu'da yaptıklarını, Mehmed Akif'le verdikleri mücadeleleri, şimdi kapatilan Sebilürreşad'in o zaman cephelerde askere nasıl dağıtıldığını, istemeden de olsa anlatmak zorunda kalır.. Eşref Edib, haftalar süren durusmalar sonunda, asıl yargılamanın haberini alır "Şark İstiklal Mahkemesi tarafından oraya gönderilmeniz talep ediliyor." Ankara'daki duruşmadan iki gün sonra da Eşref Edib Fergan Şark İstiklalMahkemesi'nde yargılanmak üzere Eskişehir ve Adana üzerinden Gaziantep'e gönderilir. Ankara'dan jandarma eşliğinde, trende giderken, dönerek Ankara'ya bakar. Geçmiş günler, milli mücadelede yaptıkları bir bir canlanır gözlerinde. Kendini "Nereden nereye.?" demeden alamaz.. Eşref Edib anlatıyor: "Beraberimde iki jandarma olduğu halde trene bindik. Ankaradan uzaklaşıyorum. Arkada bıraktığım Ankara ne kadar güzel gözüküyordu. Ben zaten Ankara'yı çok seviyorum. Bilhassa Milli Mücadele zamanında geçen samimi mücadele günleri. Az m sıkıntı çekmiştik. Taceddin Dergahı civarında bir evin zemin katında ucuz olsun diye aile birlikte oturmuş, bu rutubetli yer, yetişmiş bir erkek çocuğumuzun hayatına mal olmuştu. Sonra Eskişehir bozgununda Kayseri'ye göçler... Han köşelerinde, eşkıya arasında seyahatlar, eşkıya ile çatışmalar, hastalıklar, yoksulluklar... Bunların yanında bu kadarcık meşakkat ve zahmetin ne hükmü olabilirdi?" (Eşref Edib Sebilürreşad'in Romanı Beyan Yayınları İstanbul 2005) Günlerce süren zahmetli yolculuğun ardından Eşref Edib Fergan, Elaziz'deki(Elazığ) Şark İstiklal Mahkemesi'ne götürülür. Ankara'da sorulduğunda Eşref Edibi en fazla yaralavan sual bu defa yeniden sorulacak, dahası Sebilürreşad ve ekibinin "Çanakkale savaşı ve Sakarya Meydan Muharebesi konusunda sessiz kaldıkları" iddia edilecekti. Ancak mahkeme heyeti baltayı taşa vurulduğunun farkında değildir. Gelirken geceyi geçirdikleri Antep'te, okuyucularının verdiği Sebilürreşad koleksiyonunu açan Eşref Edib Fergan, Başyazarı Mehmed Akifin şiirini okumaya başlar. Gazetesindeki her satırdan sorguya çekilen Eşref Edib belki de gazeteyi birlikte çıkardıkları, Akif'in, yerine de yargılanıyordu.
Sayfa 35
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.