Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
Yola Düşen Gölgeler
Mehmet kardeşim Kitabını bitireli 3 gün oldu. Ve halen etkisindeyim. Bir şekilde okuyanlarla konuşmak istiyorum. Hikayenin kahramanlarını kafamda resmedip birileriyle üzerlerinde tartışmak istiyorum. Ben bu kişiyi tanıyorum , bizim mahalledeki serseriye ne kadar benziyor değil mi filan demek istiyorum. Anlattığın hikaye , kullandığın üslup ,
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
··
11 görüntüleme
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Başlarken şunu söylemem lazım, benim en iyi okur, dost ve destekçilerimden birisi sensin abi. Seni tanımak, yazdıklarımı paylaşabilmek güzel bir duygu gerçekten. Gelelim romana. Şu ne kadar güzel bir cümledir böyle? “Bence bir yazarın okuyucusunda bıraktığı iz, okuyucuyu hikayenin içine alıp, hikayenin içinde gezdirip , sonrasında aynı kişi olarak değil ona bir şeyler katarak bırakmak olmalı.” Ben öncelikli olarak bir okurum, halen aralıksız okuyan bir kitapsever. Bu cümleyi okur gözüyle okuduğumda çok sevdim ama yazar gözüyle okuduğumda gurur duydum. Eğer başarabilmişsem böyle bir şeyi, ne mutlu bana… Yazdıklarımla ortalamanın altındaki okurlar tarafından beğenilebilirim, bu durum çok zor olmasa gerek. Ancak senin gibi ve bu sitedeki pek çok rafine kitap okuru gibi kişilerden beğeni almak, takdir görmek beni çok sevindiriyor. Demek ki, doğru yoldayım diyorum kendi kendime… Romandaki karakterlerin seni etkilemesi hoşuma gitti. İlyas Dede’yi ben de çok tutuyorum. Adamın kralı o! Sevmeyi bilen, sevdasına sadık bir adam. Keza Aysel Nine de öyle; gerçek bir asilzade benim gözümde… Musa’yı senin oralara gönderecektim, belki de gelmiştir. Zaten geldiyse tanırsın hemen onu. Ruhu gölgesinden bile karanlık olan Musa’yı. Ancak bence hangisi daha kötü dersen, kesinlikle Abdullah Sami’dir. Toplumun hayatını karatanlar sıralamasında Abdullah Sami’ler açık ara önde gelir. Bugün bu ülkede hayatları altüst edilmiş, suçlanmış, hapse konulmuş yüz binlerce insan var. Hukuk dışı, ahlak dışı gerekçelerle hem de. Ancak son üç-dört yıldaki bu mağdurlar ordusu maalesef ilk sicil bozukluğumuz değildi. Geçmişte de benzer insanlar vardı, üzgünüm gelecekte de olacak gibi duruyor. Yani, Nazilerin Yahudilere, Çetniklerin Boşnaklara, İsrail’in Filistinliye, IŞİD’in kendinden olmayan herkese, Çin’in Uygur’a yaptıklarının benzerleri bizde de yaşandı, yaşanıyor. Tıpkı otobüsteki o sesi arkadaşına benzeyen adam gibi, güçlünün gürültüsü karşısında sussak da ya da Nikola gibi “bence iyisinizi ama başkan kötü diyor” desek de, bu gerçek var. Öyleyse Ömer gibi olalım, adaleti arayalım ve insan olalım! İyi ki senin gibi, Aliya gibi Aytmatov gibi gerçek, Ömer, Aida, Zeliha gibi hayali karakterler var. Hüzünlü olsam bile, az da olsa umudum var halen insanlardan. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.