Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bilmek yeterli değil. O bilginin gereği olarak amel etmek gerekiyor. Kişinin bildiklerini önce hissetmesi, yaşaması ve tatbik etmesi lazım. Aksi halde bir kimsenin "alim" sıfatını hak etmesi mümkün değildir. Mesela Hadis imamlarından eş-Şa'bî diye bir zat var. Hafızası çok geniş birisi. Diyor ki: "Biz hadisleri ezberlerken, onlarla amel ederek ezberlerdik. Bu bize, hadisleri' ezberlemede yardımcı olurdu." Yüce Rabbimiz (c.c), "Kulları içinde Allah’tan hakkıyla ancak alimler korkar" buyuruyor. Demek ki gerçek alim kişi, Allah Teala'dan (c.c) hakkıyla korkacak, bildikleriyle amel etme noktasında diğer insanlardan daha hassas davranacak. "Acaba yanlış bir şey söyleyip de insanların hatalı hareket etmesine sebebiyet vererek ahiretimi tehlikeye atmış olabilir miyim?" diye her yaptığını ve söylediğini kılı kırk yararcasına hassasiyet göstererek yapacak ve söyleyecek. Bizim ulemamız ile bugün adına "ilim adamı'" denen pek çok kişi arasındaki bariz farklardan birisi bu noktada kendini göstermektedir. Mesela İmam Mâlik (rh.a)'e birisi gelip bir soru soruyor. İmam cevap vermekten kaçınıyor. Soruyu soran adam cevap almak için ısrar edince şöyle diyor: "Yazıklar olsun sana! Bırak önce ben kendimi kurtarayım. Kendimi kurtarmadan seni nasıl kurtarabilirim?"
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.