Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

134 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Bir kitap ruhumuzun buz kesmiş sularını kıracak bir balta olmalıdır,” demiş, Franz Kafka. Bana göre de bir kitap çıplak tenimize değen bir bıçak gibi ürpertici olmalıdır. Hem bizi ürpertmeli hem de harekete geçirmeli. Eh, ben de böylesi kitaplar okuduğumda yorumluyor, kendimce çıkarımlarda bulunuyorum. Son zamanlarda okuduğum “buz kesmiş suları kıran” kitaplardan biri de Amin Maalouf’un işte bu sert isimli kitabı Ölümcül Kimlikler oldu. Maalouf Lübnan’da doğmuş büyümüş, Lübnan’da geçirdiği uzun yıllardan sonra Fransa’ya gitmiş bir Hristiyan Arap. Bu denemesini de Fransa’da yaşadığı çok kimliklilik sorunları üzerine yazmış. Önce kendi deneyimleri sonra da farklı coğrafyalardaki kimlik çatışmaları üzerinde durmuş. Yazarın tarzı bana Ahmet Altan’ı hatırlattı. Bildiğiniz gibi Ahmet Altan da uzun yıllar Türkiye’deki çeşitli kimlik (Kürt, Alevi, LGBT, ateist…) problemleri üstünde durdu. Yazdığı yazılardan dolayı bir süredir tutuklu ve bildiğim kadarıyla ağır müebbet hapisle cezalandırıldı. Benim için her iki yazarı ortak kılan nokta ise bazı kimliklere karşı nahif davranışları ve liberal tavırları oldu. Amin Maalouf da Ahmet Altan da siyasal İslam’a karşı çok nahif bir tavır sergiledi, sergiliyor. Bu sebepten dolayı Ahmet Altan, kendi ipini kendi çekti, şu an zaten demir parmaklıklar ardında. Amin Maalouf ise Lübnan’da iktidarın cemaatler arasında paylaştırılmasından kısmen memnun. Ama tabi şu an Fransa gibi bir ülkede ikamet etmesinin konforunu yaşıyor. Herkes Maalouf gibi şanslı değil maalesef. Oysa kimlik denildiğinde benim aklıma “Biz kimliğimizi istediğimizde milletin aklına nüfus cüzdanı geldi,” diyen Ahmet Kaya geldi. Hem hiçbir kimliğe karşı tepkili olmadı hem de varolan kimliğinin getirilerini cesurca talep etti. Onun sonu da Fransa’da gömülmek oldu. Amin Maalouf gibi yıllarca yaşayamasa da. Yazara getireceğim bir diğer eleştiri radikal İslamcıları kısmen “öfkeli gençler” gibi tanımlamasıydı. 2000 yılında yazılmış bir deneme için bunu zarif bir görüş olarak kabul ediyorum. O yıllardan bu zamana dek IŞİD gibi örgütler Fransa dahil birçok ülkeyi kana boyadı. “Öfkeli gençler” diye tabir üreten öngörüsüz siyasetçiler de tarihin tozlu yapraklarında kaybolmak üzere. Bu konularla ilgili ülkemizde özellikle bir kendini sorguya çekmeme hali bulunuyor bana göre. Kitabı okuyanlar için belki kitaptaki kimlik sorunlarına ilişkin incelemeler faydalı olacaktır. Baskın ideoloji sorgulanabilecektir. Çünkü Türkiye’de Sünni Türk Erkek ideolojisi her kılcal damara dek girmiş durumda. Sünni ve Türk değilseniz topluma yabancılaştırılıp zamanla da yalıtılıyorsunuz. Bunu baskın kimliklerin var olan durumu anlaması için de kendini sorguya çekip varlığına dışarıdan bakması gerekiyor. Oysa bunun için yoğun bir efor sarfedilmesi gerektiğinden kimse bu yükün altına girmiyor. Maalouf’un da dediği gibi “Karmaşık bir kimlik talep eden herkes toplum dışına itiliyor.” Maalouf bütün bunların dışında denemesinde genellikle diller, dinler, siyahiler/beyazlar gibi kimlikler üzerinde durmuş. Kimlik üzerinde yazılmış pek çok kitapta olduğu gibi ateistler veya LGBT gibi çok küçük azınlıklar yine konu dışında bırakılmış veya farklı noktalarda değinilip geçilmiş. Bunun denemenin bir eksisi olduğunu sanıyorum. Kimsenin dili, dini, rengi gibi özelliklerinden dolayı yok sayılmadığı, itilip kakılmadığı, yalıtılmadığı bir toplum dileyerek noktayı koyuyorum.
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
··
154 görüntüleme
G okurunun profil resmi
Ağzınıza sağlık Amin Maalouf en sevdiğim yazardır. İncelemeniz çok güzel yerinde olmuş 👍🏻🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.