Âlem:
“Tanpınar’ın kendisinin, roman kişilerinin veya tarihsel şahsiyetlerinin içine girip çıktığı bu âlemler, her zaman iki farklı duygu, durum,olay, medeniyet arasında tecrübe edilir; ara yerlerde, köprülerde, berzahta, sırlı yer ve zamanlarda açılır ve kapanırlar. Bazı âlemlerin sakinleri, tüm cemiyet, bütünüyle Müslüman Şark olabilir; bazılarının tek kişilik sakinleri vardır. Kalabalık âlemlerin en büyüğü, mazi ile hâl arasında açığa çıkar; Garp ve Şark arasında da o nispette büyük bir başkası açılır. Bazen iki âşık arasında ve daha küçük, daha değişken bir tanesi açılabilir; hattâ ben kendim arasında âlemlerin en mahremi ortaya çıkabilir. Ama her durumda benim, bizim bir başkasıyla ilişkimiz vardır. Bu bağ kopunca, ortak yaşadığımız âlem küçülür, muayyen bir yer olur.”