Bir kitap okudu
·
3 görüntüleme
Mükemmel bir kitabı birçok duygu karmaşası yaşayarak ve hele ki şu son 50 sayfasını ölüp ölüp dirilerek bitirmiş bulunmaktayım. İncele yazıp yazmama konusunda düşüncem yok gibi. Geçen hafta bir karar alıp artık yazmayacağımı, gerekli görmediğimi düşündüm...
Germinal Fransızca bir kelime olup; tam olarak bir Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Ancak tohumun şişip, çatlayarak ısı ve güneşin yardımıyla topraktan fışkırması demek olduğunu söylemek isterim.
Bu sebeple madencilerin artık içlerine düşürdükleri tohumları; açlıkla sınayıp, iç derinlikleriyle çatlatıp, yerin yüzlerce metre altından birlik ve beraberlikle toprağın üzerine çıkması “Germinal” kelimesinin anlamını anlat anlatmaya yetmektedir.
Kesinlikle okunması gereken bir eserdir. Benim için ilk ona girebilecek bir deneyim oldu. Puan olarak 10 vermediğim için en yüksek olan 9u hiç düşünmeden verdim.
Diğer krakter analizi, kurgunun sosyolojik yapısını, anarşizme dönüşen bireysel düşünceleri, enternasyonel sosyalizim, komünizm ve kolektivizm ile sanayi buhranı gibi kavramları eğer ki inceleme yazarsam değinebilirim.
Keyifli okumalar
Ahh, Emile... Bizimde bir çıkınımız vardı, seninki gibi çiçekli bir mendil olmasada basma kumaştan 60*60'a ebatlarındaydı. Dün gibi hatırlarım; lülüğü olan göğüm ve çıkınlarımızı sırtlayıp Napızar'ın yolunu tuttuğumuzu... Şıgıdım'da bileyli, jilet gibi tırpan ve ben ardında sümüklü sarı torunu... Ayaklarımızda lastik ayakkabılar güneşten kavrulmuş toprağı eze eze giderdik, sayısız köstebek tepeceği görür ve muhakkak üzerinden zıplar geçerdik...
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, baş kaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
- Sevgilin yok mu?
- Hayır! Henüz yok, birgün olacak ama.
- Ona şüphem yok.
- Bir sevgili herkese iyi gelir.
#Catherine #Etienne
Bu kitapla başbaşaysanız eğer; sadece bir okur değilsinizdir. Toprağın altında emek veren ve haftanın sonunu nasıl getireceğinizi düşünen bir işçi topluluğunun ferdisinizdir. Yokluluğu ve açlığı öyle güzel bir ilerleyişle betimlemiştir ki sofranıza kurulduğunuzda karşınızda duran yiyeceklerden utanır, burun kıvırdığınız, sevmediğiniz birçok yiyeceğe şükür edip, minnet ile hayata bakarsınız. Ne kadar desenizde eskiler başka diye kesinlikle gününüzün kıymetini bilin !!!!
Açlık, borcun karıyla kızla ödenmesi... Hatta alacaklı borçluya başka bişi lazım olunca 14 yaşındaki kızını gönder diyebilecek kadar alçalabiliyordu...
Dünya mavidir tıpkı portakallar gibi. #Eluard
Bacanak ya bendeki bu kitap zurna yayınlarınınmış,okurken beynimi sulandırıyor.☹️☹️☹️
Tef çalıp oynarsan kitap kabını atıyor ve İş Bankası Yayınlarına dönüyor...
4 sonraki yanıtı göster
Ahlakın olmadığı yerde adaletten söz edilebilir miydi? Ahlaktan yoksun bireyler kendi özünden gelen soya sahip çıkmadıktan sonra haklarına nasıl sahip çıkacaklardı. Kenetlenme önce aileden başlamalı silsile ile bütün hanelere, komşulara ulaşmalıydı. Yetişme ve yetiştirilme şartları bireylerin eğitim düzeyleriyle orantılı ilerlemedikçe ahlaktan yoksun kalan biçare bedenler ya haksızlığa boyun eğerdi ya da haksızlık ederdi...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.