Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Muhyiddin-i Arabi 'kuddise sirrehül aziz' hazretleri bir gün talebeleriyle yürürken soğan satan birini görürler... Mübarek o kişiye bakıp tebessüm eder... Sonra da heybetle yoluna devam eder... Yakın bir talebesi hikmetini merak eder bu tebessümün... - Hocam nafakasını kazanan biri... Tebessümünüzde bir hikmet var ama nedir acaba, merak ettik... Büyük veli cevap verir: - İki kulaç altında hazine var... O yukarıda üç kuruşa soğan satıyor... Bu garipliğe güldüm... O yeri kazarlar. İki kulaç altında bir küp altın bulurlar... * Hayatın bütün iniş-çıkışlarına, zorluklarına rağmen toprağın iki kulaç altına (kabre ve ötesine) yatırım yapanlar, hazineye kavuşmanın aşkıyla, tesellisiyle aldırmıyor dünyanın büyüsüne... Sadece dünya için yaşayanlar ise olsa olsa soğan satıcısı oluyor... Ne yapalım ki nasiplileri bunun farkına varabiliyor... Bir şey daha var ki çok dikkat çekici... bu fani dünyanın sevgisine kapılıp, paranın - pulun tadına aldananlar nasihat de kabul etmez oluyorlar... dizgininden boşalmış at gibi uçuruma doğru koşturuyorlar... Büyükler ne kadar güzel ölçü vermişler, “İnsanın kıymeti himmeti (kalbindeki istek) kadardır...”
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.