Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bana bir seferinde sokak adın olarak neden Day'i seçtiğini anlatmıştın. Her yeni sabahla birlikte her şey tekrar mümkündür, değil mi?" "Bazen güneş daha erken batar. Günler sonsuza kadar sürmez, bilirsin. Ama elimden gelen en iyi şekilde mücadele edeceğim. Sana bunun sözünü verebilirim." Dünden beri bekledim. Uyudum uyandım, kendime gelirim dedim. Sonra sakin sakin yorumumu yazarım dedim. Yok yahuu bir halta yaramadı, içim şişti. Beklemenin canı cehenneme modunda soluğu burada aldım. Seriyle ve finalle ilgili duygularım hala çok taze... O yüzden spoiler vermemeye çalışsam da ne olur ne olmaz uyarmış bulunayım. Malum ben ne yazdığımı biliyor muyum yahuu... Serinin her kitabında aynı şeyi söylemekten yorulmayacağım, "Şampiyon" hakikaten çok iyiydi. Seri her kitapla yükselen ve hızla doruğa ulaşan kitaplardan oluşuyor. Her kitap birbirinden daha başarılı... Aldığı tüm övgüleri hak ediyor. "Deha" için de aynı şeyi söylemiştim farkındayım ama "Şampiyon" da inanılmazdı. Benim gözümde 5 yıldız az kalır bu seriye... Mevcut tüm yıldızlar buraya gelsin lütfeennn ;) Bu kadar duygu yüklü iken kitabın konusundan bahsedip ne kendimi ne de sizi bunaltmıcam. Tek söyleyeceğim mutlaka O-KU-YUN!!! Yazar bu kitapta da yazdığı dünyada çok başarılı. Kafamızdaki soru işaretleri cevap buldu. Mesela ben Methias'ın öldüğü gece olanları çok merak ediyordum, bu yüzden Thomas'ın itirafının olduğu bölüm beni okurken çok etkiledi. Thomas'ı da, hissettiklerini de böylece öğrenmiş olduk. Sadece Cumhuriyet sınırlarında tıkılı kalmadık, yeni dünyalara bile kapılarımızı açtık. Cumhuriyet'i, var olduğu dünyayı daha iyi öğrenebilme fırsatımız oldu. Bazı serilerde daha ilk kitapta anlatılan olaylar üç kitapta zor toplanırken burda son kitap olmasına rağmen aynı anda yeni kişileri, yeni hayatları hem tanıyoruz hem de öğreniyoruz. Ve biz de June ve Day gibi hızla ayak uyduruyoruz bu tempoya... Olaylar gelişirken de karakterlerdeki değişimler pas geçilmiyor. Şampiyon'da ilk kitaptaki ne abisi tarafından pamuklara sarılmış June var karşımızda, ne de sadece ailesini hayatta tutabilmek için çırpınan Day var. O iki çocuk ailelerinin kanının aktığı Cumhuriyet'in sokaklarında bırakmış çocukluklarını... Bu sefer sırtlarında Cumhuriyet halkının özgürlüğünün yükü ile titreyen bacaklarla savaşa attılar adımlarını... Ve bu sefer arkalarını dönüp gitme fırsatları olmasına rağmen June'un abisini alan, Day'in ailesini parçalayan, Eden'ı kör eden, onlara birbirlerinden başka tutunabilecek bir şey bırakmayan -ki tutunacakları bu dalın bile canına okunmuş- Cumhuriyet'i ayakta tutabilmek için umutla savaşmak zorundalar. "Beni deli ediyorsun, June. Sen benim tanıdığım en korkutucu, en zeki, en cesur insansın ve bazen sana yetişmek için çabalamaktan nefesim kesiliyor. Hiç kimse senin gibi değil. Onun farkındasın değil mi? Bu dünyaya milyarlarca insan gelip gidecek, ama sana benzeyen bir kişi bile olamayacak." Her sayfası yeni bir heyecanı beraberinde getiren, nefes nefese bir final kitabıydı. Ve ben olayların böyle sonuçlanacağını biliyordum. Nerden biliyorsun Deniz demeyin, biliyordum işte... Resmen bile bile lades dedim. Day'in hastalığıyla ilgili kısımları okurken sonunda olacaklar hakkında beynim sürekli uyarı sinyalleri veriyordu. O gece June Day'i ailesinin evinde gördüğünde June'un yapacağı fedakarlığı çoktan anlamıştım. Peki bu benim acımı azalttı mı? Maalesef hayır! Son 30 sayfayı ağlayarak okudum zaten... Kitabımın üzerinde bir sürü gözyaşı izi oluşmuş olabilir. Tam bilmiyorum yani o sırada kendimde değildim. Hele ki epilog kısmı beni benden aldı. Resmen kalbimi ezdi, bir güzel de püre yaptı :( "Lütfen, sana yalvarıyorum, ölmesin. Bunun için her şeyimi feda etmeye hazırım, istediğin her şeyi yapmaya hazırım." Tamam bu bir distopya olabilir. Evet, okuduğum türün de farkındayım. Vıcık vıcık sonlara çok da bayıldığım söylenemez ama bu kadar çektikleri şeyden sonra onlar için evli-mutlu-çocuklu modu istemişim çok mu yahuu!!! Bu yazarlar bizden ne istiyor böyle anlamadım. Distopya okuyoruz diye üzüntüden ölelim mi :( Birinizin de eli kayıverse, şöyle dibine kadar mutlu bir son yazsanız ne olur sanki... Neyse kabul, buruk ama vurucu bir sondu. İnanılmaz duygu yüklüydü. Okuduğum her satır beni çok etkiledi. O yüzden Marie'yi önce biraz pataklayıp, sonra da bu güzel seri için sarılma isteğimi çok görmeyin bana ;) Efsane serisi en iyi, en sevdiğim kitaplar listemde hemen yerini buldu. Daniel ve June'la birlikte Cumhuriyet sokaklarında koştuğum zamanlarda maalesef sona ermiş oldu. Benim için "Hikaye" tam anlamıyla bir "Efsane", "Yazarımız" yarattığı dünya ve karakterlerle tam bir "Deha", "Karakterler" yaptıklarıyla, yaşadıklarıyla tam bir "Şampiyon" oldu. "Merhaba," dedi. "Ben Daniel." "Merhaba," diye yanıtladım. "Ben June." Hala okumamış olan arkadaşlara şiddetle tavsiye edilir. Herkese iyi okumalar :)
Şampiyon
ŞampiyonMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20152,438 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.