Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Herkes Dorian Gray’de kendi günahını görecek.”
Oscar Wilde’in “asla roman yazamazsın” gibi bir eleştiriye maruz kalması sonucunda yazdığı ilk ve tek romanı. Okumadan önce Oscar Wilde’in hayatı hakkında bilgi sahibi olursanız kitap oldukça anlam kazanacaktır. Yaşam tarzı ve cinsel yönelimi yüzünden muhafazakar çevrelerce sürekli suçlanmış, baskılar görmüş ve bu uğurda hapiste yatmış bir dehanın düşüncelerini ve iç dünyasını biraz olsun anlamak açısından en büyük ve maalesef tek şansımız belki de bu kitap. Kitap tutucu çevreler tarafından ahlaksızca bulunmuş, oldukça büyük tepkiler görmüş ve sansürlere uğramıştır. Wilde, zaten gelecek tepkileri kendi yaşamında da her an üstüne çektiğinden ve bu yüzden gelecek tepkileri çok iyi bildiğinden kitabın önsözünden başlayarak tüm bunlara net ve harika cevaplar vermiş: “Ahlaka uygun olan ya da uygun olmayan kitap diye bir şey yoktur. Kitap denen şey ya iyi yazılmış ya da kötü yazılmıştır. Hepsi bu.” Hikaye üç karakter üzerinden ilerliyor. Wilde hakkında bilgi sahibi olunmasa bile, Wilde’in bu üç karakter hakkındaki yorumu mutlaka bilinmesi gerek bence: "Basil Hallward, ben olduğumu sandığım kişidir; Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir; Dorian Gray ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda..." Bu üç karakter arasında, her ne kadar Gray diğer ikisine aynı duyguları beslemese bile bir aşk üçgeni olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dorian Gray’in diğer kişilerle olan ama detaya pek girilmeyen günahlarından ve Basil ile Henry’nin Dorian’a beslediği hayranlık üzerinden kitapta eşcinsel öğelere yer veriyor, eşcinsel yönelimi nedeniyle hapsedilen Oscar Wilde. Wilde “Lord Henry dünyanın ben sandığı kişi” dese de kendisini haklı çıkararak, Lord Henry kesinlikle Oscar Wilde’dir diyorum ben. Sivri dili, zekâsı ve hazır cevaplılığıyla tanınan Wilde, neredeyse tüm özelliklerinde direkt Lord Henry ile benzeşiyor. Kendisi de büyük bir hedonist olan Wilde, Henry karakteri üzerinden hedonizm, individualizm, güzellik, günah ve ceza, toplum, kadın ve erkek ilişkileri üzerine muhteşem aforizmalar kasıyor. Evlilik ile ilgili de bana göre oldukça isabetli ve eğlenceli çok sayıda çıkarım var kitapta. Sağda solda Oscar Wilde ve altında Wilde yazmasa bile yaygın bir şekilde görülebilen ve duyulan aforizmaların birçoğu bu kitaba ve neredeyse tümü Henry karakterine ait. Ben “bu cümle de mi bu kitaptanmış yahu,” dedim sık sık. Henry karakteri de en sevdiğim kitap karakterleri arasına hızlı bir giriş yaptı. Buradan sonrası az miktarda spoiler içerir. Hikaye Dorian Gray’i model olarak kullanan ressam Basil’in, arkadaşı Henry’e, Gray’den ve kendisinde uyandırdığı ilhamdan bahsetmesi ile başlıyor. Gray ile tanışan Henry de bu genç çocuğun güzelliğinden ve böylesine güzel bir varlığın ruhunu şekillendiren kişi olma ihtimalinden oldukça etkilenir. Kendisi de gençlik ve yaşlanma konularında oldukça takıntılı olan Oscar Wilde bu takıntısını Lord Henry üzerinden Gray’e yansıtır. Henry’e göre bu dünyada elde tutmaya değer tek şey gençliktir. Lord Henry’nin fikirleri ve bakış açısı karşısında büyülenen, sert bir şekilde uyanan ve güzelliğinin ve gençliğin önemine varan Gray, kendi portresini gördüğü anda büyük bir kıskançlık ve kin duyar: “Ne hazin şey! İhtiyarlayıp çirkinleşeceğim, iğrenç olacağım. Oysa bu resim sonsuza dek genç kalacak. Şu haziran günündeki yaşından öteye hiç gitmeyecek... Öbür türlü olabilseydi! Sonsuza dek genç kalan ben, ihtiyarlayansa şu resim olsaydı!” Dileği garip bir şekilde gerçekleşen Gray, yıllar sonra dâhi resmin yapıldığı günden itibaren, fiziksel olarak tek bir gün bile yaşlanmaz. Onun yerine yaşlanan, bozulan ve iğrençleşen portresi olur. Sadece yılların getirdiği fiziksel bozulmalar değil, işlediği günahlar da tek tek portresine yansır. Ortaya çıkan sonuçtan ve portrenin zamanla aldığı şekilden Gray bile dehşete düşer zaman zaman. Final de tamamen Gray ve portresi karşındaki duygularına bağlanır. Hikayenin finali oldukça tahmin edilebilirdi benim için. Ama bu tahmin edilebilirlik kitabın değerini kesinlikle düşürmüyor. Kesinlikle okunması ve geç kalınmaması gereken kitaplardan. “Toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır.”
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201872,6bin okunma
··
626 görüntüleme
Ayşe* okurunun profil resmi
Bu kitabı ne zaman görsem, ne zaman incelemesini okusam aklıma gelmiş geçmiş en iyi Dorian Gray rolünün Penny Dreadful dizisinde canlandırıldığı geliyor aklıma :)) inceleme güzel olmuş, emeğine sağlık 📚
Numan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Okumaya başladığımda, kitapla ilgili konuşurken ben de bahsetmiştim https://1000kitap.com/diyetcibaba hocama Penny Dreadful'dan. Filmlerine fiyasko deniliyor genel olarak. Onlara da bir bakacağım. Diziyi tekrar izleyesim var kitaptan sonra ama :D
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.