Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
8/10 puan verdi
KISSADAN “HİS”SE
Kısacık cümlelerin üstümdeki sarsıcı etkisi beni hep hayrete düşürmüştür. Bu kadar az ve öz bir sözle tüylerimi diken diken etmeyi nasıl başarabildi bu insan diye. Aklıma hemen düşen üç örnek var bu sarsılışlarla ilgili: İlki, her fırsatta ‘benim miladım olan kitap’ dediğim Martin Eden’dan: “Ben hastayım, çok hasta...” Bir diğeri, Albert Camus’nün henüz okumamış olsam da alıntılarıyla çok sık karşılaştığım, videolarda denk gele gele hakkında kitabı okumuş biri kadar fikir sahibi olduğum romanı Yabancı’dan: “Bugün annem öldü. Belki de dün. Bilmiyorum.” Sonuncusu ilk iki örneğimden biraz farklı. Kitap alıntısı değil öncelikle. “Eyyûb sabrı” diye bir deyim var hepimizin bildiği. Beni sarsan deyimin kendisi değil tabi. Hz. Eyyûb’ün hikâyesini bilen bilir. Bilmeyenler için hızlıca özet geçelim... Hayatı boyunca gerek canı (evlatları) gerek malı gerekse sağlığıyla imtihan olmuş, nerdeyse çekmediği eziyet kalmamış bir peygamberdi. Peygamberlerin Allah katında makamlarının ne kadar yüksek olduğunu ve dualarının da ivedilikle kabul edildiğini biliyoruz sanırım. Hz. Eyyûb’ün eşi de bunu biliyordu ve sıhhatinin yerine gelmesi için dua etsin diye ona diretiyordu. Ama Eyyûb peygamber ömrünün sağlıklı geçen kısmına minnet duymayı tercih etti. O rahat geçen günleri ona yaşatan Rabbine nankörlük edip şimdi bozulan sağlığından şikâyetçiymiş gibi düzelmesi için dua etmeyi kabul etmedi. Ne zaman ki hastalığı o kadar ilerledi; diline ve hatta kalbine varıp Allah’ı zikretmesini engelledi, o zaman şu cümleyi kurdu: “Rabbim zarar bana dokundu.” Şifayı da yine sadece Allah’a şükredebilmek için istedi. Sonra da duası zaten kabul oldu. Burada da o “Rabbim zarar bana dokundu”daki o adanmışlık, o sadakat ve artık son raddeye varmış olan o çaresizlik beni darmadağın etti. Örnekleri çoğaltabilirim ya da sizi daha fazla sıkmamak için yapmam gerektiği gibi bu anlattıklarımı kitaba bağlayabilirim. O zaman bağlayayım. Yani günlük hayatımda, okumalarımda ve izlediklerimde tek tük karşılaştığım bu sarsıcı cümlelerin düzinesiyle tek bir kitapta çarpıldığımı hayal edin. O kitap bu kitap. Bilmiyorum çok mu abartıyorum ama https://1000kitap.com/Nordavind’nın
Toprak Ana
Toprak Ana
kitabına yaptığı incelemede attığı başlık var ya “Kitap mı Okudum, Dikenli Tel mi Yuttum...” Bu kitabı bitirdiğimde bende uyanan his buydu. Arka kapakta kitap da yazar da o kadar güzel özetlenmiş ki, o yazılmış olan yazılmasaydı benim bu incelemem ona yakın bir şey olurdu. Şimdi tekrara düşmemek için kitabı çok tarif etmedim ama kitapla henüz karşılaşmamış, bir rafta görüp elinizd alıp arka kapağını okumamışsanız diye ben o özeti buraya kopyalayacağım. Belki birilerinin okumasına vesile olurum. Benim incelemem burda bitiyor. Kitabı veya arka kapağını okumuş olanlar da bu yazıyı okumayı burda bırakabilirler. Son iki paragraf kitapla henüz tanışmamış olanlar için... İyi okumalar, kitapla kalın. ****** Galeano’dan her günd bir masal değil, her güne bir gerçek Bir takvim formatında yazılan Ve Günler Yürümeye Başladı, 1 Ocak’tan 31 Aralık’a her gün için yakın tarihte ya da eski çağlarda o gün yaşanan özel bir hikâye anlatıyor. Eduardo Galeano,
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
’da olduğu gibi kadın, erkek, iktidar, yerliler, ırkçılık, emperyalizm, kültürler, daldan dala atlayarak; değinilmedik konu, ulaşılmadık coğrafya, çoğaltılmadık ses bırakmıyor. Sürekli daha ileriye taşımaya çalıştığı minimalist stili ise zirvede. Fazladan tek bir sözcük bile kullanmak istemiyor, her şeyin özüne inmeye çalışıyor: konunun, insanın, sözcüğün, tarihin... Söylemek istediğini mümkün olan en kısa biçimde aktarmak; herhalde Galeano edebiyatının en güzel özeti budur. Hüzünlü sayfaların ağırlığı kaçınılmaz olsa da geleceğe yönelik umudu her satırda hissettirerek “dünyanın vicdanı” yakıştırmasını Eduardo Galeano’nun ne kadar hak ettiğini, bu kitap bir kez daha teyit ediyor.
Ve Günler Yürümeye Başladı
Ve Günler Yürümeye BaşladıEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 2017833 okunma
··
71 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bahar okurunun profil resmi
Yarım saate silerim muhtemelen..... inceleme paylaşınca çok geriliyorum ya
Necip G. okurunun profil resmi
Bahar hanım elinize sağlık, lütfen silmeyin yazınızı... Bir çırpıda okuyup geçtiğimiz cümlelerin, durup düşünüldüğünde nasıl bir anlam ifade ettiğini ve bu anlamın kendi hayatımıza nasıl değer katabileceğini harika örneklerle açıklamışsınız. Ayrıca Tuco’nun hep söylediği gibi, ‘Bu adam çok daha fazla okunmalı’ Sizin yazınızın da bu anlamda katkısı olacaktır... Selam ve sevgilerimle...
Bahar okurunun profil resmi
Kendimden de incelememden de emin olmadan paylaşmıştım ama çok saygı duyduğum insanlar art arda yorum yapıp onore etti beni. Çok teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.