Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dua dilemektir. Dilemek verebilenden olur. Verebilen Allah... Şartsız ve kayıtsız veren... Öyleyse dua Allahın, onu her kayıttan münezzeh bilerek ulûhiyetine el açmak... Böyle bir başvuruş hiç geriye döner mi?.. Elverir ki, sen dilemeyi bilsen!.. Bu bilişte hiçbir had yok... Elverir ki, sen had içinde dilemeyi bilsen!.. Dilemek samimîleştikçe kabulü imkânı artar. Elverir ki, sen samimilikte dilemeyi bilesin!.. Dilemekte ihlâs sahibiysen, Ölünün dirilmesini de isteyebilirsin! Düşün, ölüyü dirilten ve kameri ikiye bölen peygamberlerin ihlâs derecesini!.. O mucizeleri, o ihlâs ile beraber onlara veren de Allah… Ama dur; burada da aşılması güç bir dönemeç var… Allah’ın yarattığı “olur” ve “olmaz”lar âleminde en küçük edep hatası insanda ihlâs diye bir şey bırakmaz ve dua kabul edilmez. Bu kılı kırk yarıcı inceliği fark edebiliyor musun? Öyleyse dileklerinde de edepli ol ve “Allahım Hatçe’yi dirilt ve bana ver!” yerine “Ona rahmet et!” diye yalvar!.. İhlas eksikliği korkusuna bak ki sen, velî, ellerini kaldırmış, Allaha hitap ediyor: - Yarabbi, bugüne kadar senden ne kadar istiğfar ettimse şimdi istiğfarlarımdan istiğfar ederim.
Sayfa 210Kitabı okudu
··
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.