3 yıl 3 ay
sürdü okuması
son derece akıcı olmasına rağmen
karanlık bir odanın içinde bulununan ruh ve
bu ruhu yakan normal olmayan şartlar*
İnsan psikolojisindeki gerilimli değişiminden
dolayı 6 7 aylık aralarla okumak zorunda kaldım...
* Bu davranışı izleyenler olaylar her zaman aynı olmazdı. Ama en sevdiği 'ayin'
Sybil'ın bacaklarını uzun, tahta bir kaşıkla ayırmak, ayaklarıni bulaşık bezleriyle bu tahta kaşığın iki ucuna bağlamak ve sonra kızını tavandan sarkan bir ampül kordonunun ucuna asmak olurdu.
İki buçuk yaşındaki çocuk orada baş aşağı sallana dursun, ANNE musluğa yönelir ve su iyice soğuyana kadar akıtırdı.
«Eh, artık daha fazla soğumaz,» diye mırıldandıktan sonra, büyükler için kullanılan tenkiye torbasını ağzına dek doldurur, kızının yanına dönerdi.
Çocuk havada sallanırken, torbanın ağzını onun idrar yoluna sokar, idrar kesesini bu soğuk suyla doldururdu.
Görevi sona erince de zaferden sarhoş, "Yaptım yaptım" diye bağırırdı, "Yaptım"
Bu çılgın bir kahkaha izler, sonra da sürer giderdi.
Hattie, sabahın erken saatlerindeki bu gereksiz tenkiye işlemlerini ürkütucü denecek kadar sık uygulardı kızına.
ve sonuç olarak:
İnsanin içindeki değişik
hal, hareketlere, duruma ve zamana göre (şizofren sadist biri tarafından) zorla bölünmüş dişili erkekli birbirini tanımayan 17 karekter.
hangisi gerçek sybil
kim kimi tanıyor ve daha kimler var içerde.
17 karekterden bir tanesi kalmalı diğerleri ölmeli ama
ya gerçek olan ölürse..!
yada birbirinden haberleri olmayan karekterler anılar birleştirilmeli.
birleşen karakterler arasında
ya çatışmalar çıkarsa.
olması gereken iç sesi, sanrıları açığa çıkarıp hastalığı şizofrene kaydırırsa.