İnsanların fiziksel tehlikelerden kaçınmak için acı hissine ihtiyacı olması, barışın değerini anlamak için savaşın dehşetini yaşaması gerektiği anlamına mı gelir? Rengin değerini anlamak için rengin yokluğu gerekliyse, küçük bir siyah nokta da bu kontrası yaratmaya yetmez mi? İnsanların aydınlığın ve sıcağın değerini
takdir etmesi için, çaresizliğin dehşetli soğuk karanlığına gömülmesi şart
mıdır? Şart olduğunu savunmak, kafasını duvara vuran bir adamın, buna
neden olarak, durduğunda kendini çok iyi hissettiğini göstermesine benzer.