Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

219 syf.
9/10 puan verdi
Reggae var, gam yok!
“Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında.” Bob Marley "Mutluluk için ne az şey gerekir! Bir tulum nağmesi. Müziksiz bir yaşam, yanılgı olurdu." Putların Alacakaranlığı - Friedrich Nietzsche "Bob"ları severim; Bob Ross gibi, Bob Dylan gibi, Bob Marley gibi.. Aileden biri gibi yani. Ne demişidim," Her Bob Zion'a çıkar!" Sahi bir düşünün, müziksiz bir dünya? Hele de Reggae’siz bir dünya nasıl bir yerdi acaba? O kadar eskiyi bilemem ama şimdi size Reggae’nin doğuşunu ve benim için anlamından bahsedeceğim, elbette ki bu kitap bağlamında. Şimdi şu şarkıyı açıp Reggae dünyasına yumuşak bir giriş yapalım. Değişim için çal etkinliğinin Bob Marley ayağı: youtu.be/4xjPODksI08 Önce Rasta ile ilgili anahtar kelimeleri verelim: RASTA,RASTAMAN: Rastafari dinini kabul etmiş, o dine inanmış kişilere verilen ad. RASTAFARİ: Eski Etiyopya İmparatoru Haile Selassie’yi Siyah Mesih olarak niteleyen ve onu tanrının yeryüzündeki yansıması olarak gören dini ve felsefi hareket. Bu isim Heile Selassie’nin gerçek adı olan “Ras Tafari” den alınmıştır. BABYLON : Rastafari dininde, bu dünyayı belirten sözcük. “Bu dünya” ile anlatılmak istenen acılar, sıkıntılar, pislik ve kötülüğün birleşimi olan bir yaşama biçimidir.Rasta’lara göre Babylon, beyazlara özgüdür ve “Babylon sistemi” nin koruyucuları da onlardır. (bugünün para babalarını sayabiliriz). Babylon geriletici, gelişmeyi köstekleyici ve insanı ota çevren bir yaşam biçimidir.( günümüz yaşam şartları için kullanabiliriz) DREADLOCK: Saçların hiç kesilmeden uzatılarak, omuzlardan aşağıya bırakılmasıdır. “Dreadlock” ta toka, örgü, saç bağı gibi şeyler kullanılmaz. Zamanla birbirine dolanır ve bildiğimiz rasta örgüsü şeklini alır. Yıkanmazlar, yıkanırsa da doğal sabunla ve çok az sıklıkla yıkanması gerekir. Bu saçlar bilinci simgeler ve Rasta’yı uyanık tutar. GANJA: Marijuana’ya rastafaryan anlayışta verilen ad. HERB: Bkz. “Ganja” HYPOCRITE: İngilizce anlamı “ikiyüzlü” olan bu kelime ile sömürgeci ve baskıcı beyaz yönetimler ve onların temsilcileri işmar edilir. Kimi zaman yardakçılar olarak da kullanılır. Bob Marley çok sefer kullanmıştır şarkılarında. JAH: Rastafari dininde tanrıya verilen ad. Yehova sözcüğünden elde edilmiştir. MENTO: Reggae’nin en eski atası olarak bilinen, Jameika’daki ilkel folk müzik türü. NANTY: Kabiliyetli, becerikli kimse. SISTREN: Kız kardeş, dost, arkadaş, broooğğğ DREDREN: Erkek kardeş, yoldaş, broooğğğ TAM: Genelde yünden yağılan, dreadlock ların üzerine takılan sarı, kırmızı, yeşil renklerde olan şapkalar. ZION: Matrix filminden de hatırlarsınız, insanlığın son kalesidir. Rastafari’de, söz verilen topraklar anlamına gelir. Soyut bir kavramdır. Babylon’un zıttıdır. Ulaşılacak yer, mutluluk ülkesidir. Bize (Rastalara) yıllarca esrarkeş, müptezel, hippi, serseri, saçı sakalı karışık vs gibi ithamlarda bulunup, Reggae sound ritmiyle atan narin yüreğimizi üzdüler. Bob Marley için de çok şey söylediler. Peki ben nasıl tanıştım onunla? Şöyle: Bir yaz günü, sene 2005. Dayımın oğlundan karışık mp3 cd si doldurmuşum. Babama güç bela, borç harç aldırdığım cd çalara takmışım o cd’yi ve ılık Haziran rüzgarı saçımı, yeni tellenen sakalımı ve tüm tüylerimi okşarken, köylülerden aldığım tütünden ince bir dal sarmışım. Mavi duman havaya yükselirken ilk defa o sesi duydum. “ no woman no cry…” O an tüm dünyayı ve sahilleri dolaştım, okyanuslarda kanat açtım. Çok sonraları kim olduğunu öğreneceğim kişiyi o zaman çok sevmiştim. Kadın yok ağlamak yok, sandığım sözleri, ilerde abim düzeltti: “Hayır kadınım, ağlamak yok” idi onun anlamı. İşte o yaşımda artık bir rasta idim. Geçenlerde Beyazıt’ın oralarda geçerken sahaflar varmış, bilmiyorum oraları, gittik. Dolaşırken yerde 5 tl lik kitaplar arasında gördüm bu kitabı. Okumam lazımdı çünkü. Kitaba gelelim: “Ve gülümse, Jamaica’dasın Gel, gülsün yüzün Jamaica’da Hepimiz birlikte, Jamaica’da Şimdi gelin Jamaica’ya Duygulu kent, duygulu insanlar Görüyorum eğleniyorsunuz Reggae ritmiyle dansederken Ey güneş adası, gülümse Halkımıza yardım edeceğiz…” 6 Şubat 1945 günü St. Ann’ın az uzağında bir dağ evinde, Robert Nesta Marley yaşamla tanıştı. Yemyeşil bir dağ eteği ve yöresi. Bu köye “zamanın yavaş geçtiği yer” de denirdi. Onun doğduğu ev müze halindedir. Beyaz bir baba ve siyahi bir annenin birlikteliğinden doğmuştur ve “ben ne siyahların tarafındayım ne de beyazların” demiş. Gelgelelim babası aileyi terketmiş. Babasız büyüdüğü için tüm eş dost konu komşu ona sahip çıkmış. Büyükbabası en büyük yardımcısıydı. Onun müzikle tanışmasına vesile olmuş pek çok konuda dünya görüşünü etkilemiştir. Zamanla okuldan okula şehirden şehire geçim derdi ile savrulan aile Trenchtown’a yerleşir. Nesta burada demirci çıraklığı yapar ama aklı hep müziktedir. Yaşadığı yerde hırsızlık, cinayet, yoksulluk almış başını gitmiştir. O bunlardan hep geri durmuştur ve genelde ailesi ile vakit geçirmiştir. Bu dönemlerde Jimmy Cliff ile tanışmıştır ve müzik dünyasına adım atmıştır. Jimmy Cliff’i bunun ile hatırlarsınız belki; youtu.be/xzGV9Bl6CGg İlk plağını doldurur ama tutulmaz. Yılmadan devam eder ve “The Wailing Wailers” grubunu kurarlar arkadaşları ile. Daha sonra yeni bir soluk gelir müzik piyasasına. Bu dönemdeki siyasi çalkantılar gençleri varolma savaşına sürüklüyordu. Bir kuşak düzene karşı durmaya başlıyordu. Dayatılan hayata isyan ediyor, müziklerinde artık “rude boy” denen kültür baş gösteriyordu. Ve Wailiers bu akımın öncülerinden oldu. Daha sonra “Rastafari” olgusu ile tanıştılar. Bu öğreti ve felsefe onları, yani asileri devrimci yaptı. Gruptan ayrılan üyeler oldu zamanla. Ekonomik sorunlar baş gösterdi. Zorluklar dalga dalga geldi. İleride eşi olacak kadın Rita’yı alıp Amerikaya taşınan annesinin yanına gittiler. Geçim derdinden dolayı pek çok işe girip çıktı. Demirciliği sayesinde Chrysler fabrikasında iş buldu. Ama Sam Amca’nın çukuru onu boğuyordu ve Jamaica’ya döndü. Eski dostlar bir araya geldiler ve patlattılar bombayı: youtu.be/87HqYVb_mvA youtu.be/eZ3eA5gxiLs Ama hükümet baskısı devam ediyordu ve bir grup üyesi esrar içmekten dolayı tutuklanmıştı. Tüm bunlardan bunalan Bob bir süre çiftçilik yaptı. Yediği kazıkların sonrasında kötü insanlara şunu söyledi “ onlar hakkında kötü şeyler söylemek istemiyorum ama söyleyecek iyi şeylerim de yok.” Çünkü onun besteleri çalınıp kullanılmaya başlanmıştı. “Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.” Bob Marley Hepimizin bildiği şarkısı ise “no woman no cry” dır kuşkusuz. Bu parça Trenchtown’da geçen günlerini anlatır onun. “Bu büyük gelecekte Geçmişini unutamazsın, Sil gözlerini diyorum sana Hayır kadın ağlama” Artık Reggae dünyayı sarmıştır. Daha sonraki dönemlerde bazı şarkıları Jamaica’da yasaklanmış, sansüre takılmıştır. “Sakıncalı düşünceleri” müziğine yansımıştır çünkü. Gördükleri ve yaşadıklarını artık tutamaz içinde. Yasaklı şarkılara bir kaç örnek: youtu.be/4XHEPoMNP0I youtu.be/BR0fQ6wJb6A youtu.be/5Qe23LVs2O4 Amacı: insanları birleştirmekti. Tüm insanları. Tek silahı gitarıydı. Bu uğurda düzenlenen “Smile Jamaica” konseri düzenlendi. Konser bedavaydı ve tüm halka teşekkür mahiyetindeydi. Ama bir şekilde konser engellenmek istendi ve Bob Marley’in evi kurşunlandı konserden evvel. Tüm ısrar ve baskılara rağmen Bob vazgeçmedi ve sahne aldı. Saldırı engel olması amacındaydı ama halkın sevgi selini ve coşkusunu artırmaya yaramıştı. Artık bu zayıf saçları dreadlock olan çikolata renkli adam dünyayı sallıyordu. youtu.be/za01QWLXisQ RASTAFARİ Marcus Mosiah Garvey, siyahların özgürlüğünü ve kurtuluşunu savunan efsanevi 20. yüzyıl peygamberi olarak kabul edilir. Öğretisi ve yaşamı Bob Marley’i derinden sarsmıştır. Özgürlük, bağımsızlık gibi kelimelerin anlamını çok zaman evvel unutmuş, köleliğin verdiği yıkımı yaşayan siyah insanlar dünyası için Garvey ve felsefesi yepyeni bir ses, bir umut oldu. Bu öğreti tüm siyahların birleşmesi ilkesine dayanıyordu. Garvey aynı zamanda ödüncü yaklaşımlara ve bu yaklaşımların temsilciliğini üstlenen siyahi liderlere de savaş açtı. Bu liderler yaptıkları konuşmalarda, siyahların beklenen güzel günlerin bu dünyada değil, “Cennet”te gerçekleşeceğini söyleyerek,bu insanları sömürmeye hizmet veriyorlardı. “Cennete itirazımız yok” dedi Garvey, “ama şu anda dünyada yaşıyoruz. Ve çok ayrıdır. İlgimizi bu dünyaya yoğunlaştırıp özgür ve bağımsız uluslar yaratmalıyız.” En büyük düşü ise siyahları ait olduğu yere yani Afrika’ya taşımaktı. Bu uğurda taşıma şirketi kurdu ve siyahilere hizmet verdi. Daha sonra ABD tarafından cezalara çarptırıldı ve taşıma izni iptal edildi. Artık siyahlar arasında bir peygamber olarak görülüyordu. Afrika’da bir kralın tahta çıkacağını ve kurtuluşun yakın olduğunu dile getirmişti ve yıllar sonra Etiyopya’da bir kral tahta çıktı: Ras Tafari. Beklenen kral oydu. Yeni din bunun ardın doğmuş oldu böylece. Siyahların umudu olan bir din: Rastafari! Rastafari mensupları sade giyinir. Tam adı verilen 3 renkli şapkaları onları belli eder. Kırmızı: dökülen kanı, sarı: sahip olunan zenginliği, yeşil: yeryüzünün verimliliğini temsil eder. Neyse efendim. Bob Marley Rastafari ile tanıştıktan sonra müziği ve felsefesi farklı bir boyuta ulaşır. Küçücük, dar bir görüş alanına bağlanıp kalan bireyin, dünyayı ve insanlığı göremediğini, kuru, anlamsız bir yaşam sürdüğünü düşünüyordu Marley. Batı dünyası ve Batı kültürünün yaptığı buydu ona göre: insanları küçük dünyalarına, küçük yaşamlarına hapsetmek. Batılılar yani beyazlar. Artık müziği bu insanlığı ayağa kaldırmaya yöneliktir. youtu.be/oyFmNPoDbDU Babylon’un baskılarına tepki vardır artık: “Nasıl hala oturabiliyorsun orada Ne zaman çevreme baksam Acı çeken insanlar görüyorum her yerde…” Bu kadar şan şöhret neticede para demekti. Ama önce şunu bir izleyiniz dostlar: youtu.be/VjLSIauDEX0 "mülk seni zengin yapar mı? Para hayatı satın alamaz. Benim zenginliğim hayatım, sonsuza dek." Bob kazancının büyük bir çoğunluğunu yardım kuruluşlarına bağışlıyordu. Kötü durumda olan Jamaica’lılara ayda yaptığı bağış 200bin doları geçiyordu. Afrikadaki okul, kilise, hastane gibi yerlere de yardım ediyordu. Şarkıları içinde belki de en anlamlısı “Redemption Song” olsa gerek: “Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten Kendimizden başkası özgür kılamaz aklımızı” “Eşlik etmeyecek misin Bu özgürlük şarkılarına ? Çünkü tek sahip olduğum, kurtuluş şarkıları, Kurtuluş şarkıları” youtu.be/QrY9eHkXTa4 Kitabın içinde çok hoş bir röportaj da var. Umarım okuyanlar için keyifli olur. Bir gün Bob yere yığılır ve yapılan araştırmalar sonucu kanser olduğu ve çoğu yerini sardığı ortaya çıkar. Memleketinden uzakta olan Dost Bob, tüm umutlar tükenince evine dönmek üzere yola çıkar ama çok fenalaşan Kral, acil hastaneye yatırılır. Tüm bekleyişin ardından 1981 yılının 11 mayıs sabahı Reggae kralı Bob Nesta Marley hayata veda eder. 36 yaşında ve ününün zirvesinde iken aramızdan ayrılır. Bu en ünlü Rasta, Babylon’daki cefasını tamamlamış ve Zion’a gitmiştir. Peygamber olan Bob artık zion’daki tahtındadır ve oturmuş en kallavi cigaralardan içiyordur. :) Onun ardından dünya bu müziği daha iyi tanıdı ve sevdi. Teşekkürler Jah, teşekkürler Bob, teşekkürler Ras Tafari… Mezarında hala “GANJA” yetiştiği söylenir. Bir gün orayı ziyaret edebilirsem bunun teyidini yaparım sevgili dostlar. Onun ardından şu sözler havada süzülür: “Ne zaman işitir gibi olsam bir kırbacın şakırtısını Buz gibi akar kanım, Anımsarım, esir gemisinde Ruhumu nasıl yaraladıklarını…” Esen kalın dostlar, Jah sizinle olsun. RASTAFAY!!! Bonus şarkılar, keyifli okumalar, sağlıcakla dinlemeler :) youtu.be/KLL3DKZAzig youtu.be/Li41j14n4aY youtu.be/ysUcCHngH-I youtu.be/_fF4x-LljWo youtu.be/j2G_FA7weGk youtu.be/pZ7RjaFIP80 Karadenizden Reggae :) youtu.be/gUXIDTbrMJo youtu.be/_SaF9RTqqQI youtu.be/GDIaH5NzT7U youtu.be/O8L5_6FaU_0
Bob Marley - Reggae
Bob Marley - ReggaeBurak Eldem · İmge Kitabevi · 19854 okunma
··
238 görüntüleme
Özlem okurunun profil resmi
👏👏👏 Ellerine sağlık, ışıldayan bir yazı olmuş. Reggea ile ilgili ne kadar az bilgi sahibi olduğumu farketmemi sağladı. 36 yaşında öldüğünü okuduğumda bu yaşın ne kadar tehlikeli olduğunu bir kere daha hissettim. Orhan Veli, M. Monroe vs. Yaşadığı dünyanın (Babylon) acılarını öyle dingin ve eğlenceli şarkılarla paylaşsa da bir yanıyla ne kadar içinde büyüttüğünü düşündürdü. Ülkesi başta olmak üzere dünyada ezilen tüm milletlerin sembolik olarak özgürlük savaşçısı olarak sonsuza dek var olsun... Ekleme: Futbol oynarken ayağına batan krampon demiri yüzünden cilt kanseri olmayı göze alıp baş parmağını kestirmemesi de inancı gereğiymiş. Gittikçe ilginçleşiyor...
Li-3 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 36 ve 27. Bunlar tehlikeli =))
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Nur okurunun profil resmi
Hakikaten eline sağlık
Li-3 okurunun profil resmi
teşekkürler :)
Roquentin okurunun profil resmi
Off beaa , bir çırpıda okunuyor, müzikler için de ayrı durmak lazım. İsminin hakkını vermişsin . Benim şarkım da bu ; Don't worry be happy youtu.be/L3HQMbQAWRc
Li-3 okurunun profil resmi
Marley e ait değil diye biliyom ama olsun. Her Bob bizimdir. =)
Rıdvan okurunun profil resmi
Sende bir Bob sun dost.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.