Arabamız o sırada harabeye dönüşmüş mahallelerde ilerliyorlardı. Kömürleşmiş kemikler, kararmış kan lekeleri, lime lime ve yanık kumaş parçaları yeniden gözlerimizin önündeydi. Yer yer cesetler veya insan kalıntılarının güneş altında yavaş yavaş çürümesiyle salınan koku, boğucu havayı daha da soluk alınmaz hale getiriyordu.