Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İsmi hâlâ harıl harıl okunduğunu düşündürecek kadar çok anılıyor olabilir, ama Tanpınar aslında büyük bir hızla unutuluyor. Sadece dili nispeten eskidiği ya da kitaplarında uğraştığı konular aciliyetini kaybettiği için değil (bunlar kendi haline bırakılan her yazarın ve kitabın er geç maruz kalacağı felaketlerdir); en zayıf taraflarıyla sahiplenildiği ve niye o kadar önemli olduğu hâlâ ikna edici bir şekilde gösterilemediği için de. Gayet somut bir unutuluştan bahsediyorum: Kitapları çok az satıyor, günlüğünün yayımlanması gibi vesilelerle arada bir canlanır gibi olan ilgi hemen sönüyor, hakkında yazılanlar (hakkında en çok yazılan Türk yazarlarından biri olsa da) çoğunlukla taze bir şey söylemiyor. Ama bir yandan da, neredeyse her kültürel tartışma, birkaç kitabına (aslında bir kitabına: Huzur) ve fikrine (medeniyet krizi, devam ederek değişmek) indirgenerek de olsa, dönüp dolaşıp Tanpınar'a uğruyor. Bazen Türkiye'yle ilgili derin bir şeyler sezmiş ve bu sezgilerini de veciz bir şekilde ifade etmiş bir tür "aforizma düşünürü" olarak başvuruluyor Tanpınar'a, bazen Türk edebiyatının ilk "modern romancı'sı olması vurgulanıyor (romanlarının "tam nasıl" modern olduğu epey belirsiz kalmak kaydıyla), bazen de yaşadığı devirde anlaşılamamış, ihmal edilmiş ve görmezden gelinmiş oluşundan hareketle "entelektüel yalnızlık", "iki arada bir derede kalmak gibi şeylerin hüzünlü bir metaforu olarak hatırlanıyor. (Emre Ayvaz -Yazar, eleştirmen.)
Sayfa 62 - Kapı Yayınları, 1.Basım, Nisan 2012
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.