Bu aralar çokça ceplerimi yoklar oldum,
Birşeyler unutmuş, bir şeyler kaybetmişim havasında geçiyor günlerim.
Kendimle barıştık, iyi de anlaşıyormuşum,
Geç farkettim!
Aynanın karşısına geçip sevilmeyecek biri de değilmişsin diyorum
Biraz sempatik, birazda aptallık kırıntıları da yok değil üstümde
Canımı yakan bütün kırıkları, kırgınlıkları bıraktım
İyi biri bile sayılırım aslında
Ne garipse her candan seven gibi, bende sevilmedim
Paylaşılamamaktan paramparça olmam gerekirken üstelik
Dedim ya birşeyler eksik, sevilmek gibi
Şarkılar gibi, şiirler de olmayan hüzün gibi
Yüreklerden kalkmayan trenler, denizsiz gemiler gibi.
Çokça yorgunum bu aralar
Kendimle yoruluyor, arada camdan dışarıları izliyorum
Yağmur yağıyor, ıslanmıyor, güneş doğuyor kurumuyorum
Yoldan geçen hiç bir cenazeyi tanımıyorum
Fatihalar eksiltmiyorum yine de
Benim de ihtiyacım olacak
Tanımayanlar bilmez, hala yeşil kırık zeytin seviyorum
Yoğurta ekmek banıyor, çayı şekersiz içiyorum
Olurda erken ölürsem bilinsin istiyorum
Duvarlara kendimi yazıyorum
Kimsesizliğimi anlatıyorum, iyi de dinliyor
Seviyorum duvarları, bildiğin sevgili olduk üstelik
Kelimelerimi unutmamak için susmadan konuşuyoruz
Sussamda anlıyor,
Fark ettim de ne kadar çok anlaşılmamışım
Yalan da olsa mutluyum
Bol bol belgesel izliyorum,
Özellikle yılanları, çok benziyor kimilerine
Kimseye ihtiyacım yok...
Bir yılan türüdür şimdi O en/gerekli olan!
Çokça ceplerimi yoklar oldum
Bir şeyler eksik, bulamıyorum...
L.D