Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayat ve ölüm birbirini emzirmeye devam ediyor. Yaşadığımız hayatı, ölümü karşılayış tarzımız belirliyor. Bütün fark, ölüme inanmak ve inanmamak arasında tecelli ediyor. Ölüme inanmak, ölümün bilgisini hayat üzerinden ince bir işçiliğe taşıyor. Onu bilmek, ama ona inanmamak ise hoyratlıklarımızın, kabalıklarımızm, ölçüsüzlüklerimizin hüküm sürdüğü hal-i hazırdaki hayatımıza mahküm ediyor bizi. Artık evinde ahşap sesini duymayan, soğuk beton ve demire mahkum yaşayan Türkler ölüme inanmakta zorlanıyorlar. “Her canlı ölümü tadacaktır” cümlesini görmek ve “cam fena halde sıkılub” ve “keyfî kaçub”, “sinirleri bozulu ” , “muhalefet edüb” sonunda yazıyı Zincirlikuyu’dan kaldırmaktır bu inançsızlığın göstergeleri. “Aslolan hayattır”, “hayat devam ediyor” demektir bu inançsızlığın dili. Cenazeleri politik mitinglere, kokteyl sohbetlerine, alkışlı açık hava konserlerine dönüştürmektir bu inançsızlığın eylemi. . .
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.