Telefon defterini açtı, A'dan başlayarak bakındı, arayıp yanına gidebileceği biri var mıydı? F'ye geldiğinde kaldırdı attı defteri. Acıklı gelmişti düştüğü durum. "Patetik" diye mırıldandı.
Birini -kelimenin en açık anlamıyla "biri"ni- aramaktan başka çaresi olmayan, o birini de ancak telefon defterine bakarak bulmaya çalışan kişiydi "patetik".