Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ayasofya...
- Gelelim Ayasofya davasına... Ayasofya, sadece İstanbul'un bir fetih sembolü değil, aynı zamanda Lozan anlaşmasının gizli bir maddesine mevzu teşkil etme bakımından, "bağımsızlık sembolü"dür de; yâni biz, Ayasofya'nın ibadete açılmasını isterken, gerçek bağımsızlık mücadelesinin müşahhas bir remzi olarak görüyoruz onu... Bu, sadece İslâmcılar için değil, İslâm dışı çevreler açısından da aslında böyle olmak gerekir... Şöyle söyleyeyim: Bir Süleymaniye camii bugün müze haline çevrilse, neticede İslâmcıların mahkûmiyeti tescil edilse de, bir hükûmet icraatı ve kanun işi hâlinde dışa karşı kendilerini bir tevil tarafı olur... Oysa Ayasofya, Lozan'ın gizli maddesine mevzu teşkil etmek bakımından, bugünkü müze hâliyle, bağımsız olmayışımızın remzidir; ve her türlü palavradan bağımsızlık edebiyatı bir yana, Batı dünyasının tepkisinden korkulduğu için ona dokunulamamaktadır... Açıkca ifâde edeyim: Bizim için Ayasofya mücadelesi, İslâmî mücadeleyi motive edici bir vesiledir... Solcular ise, "bağımsızlık" ilkesinde müştereklik bakımından bunu desteklemelidir; çünkü havada bağımsızlık mücadelesi olmaz... Önce bağımsızlığın tescili hâlinde Ayasofya'nın ibadete açılması mücadelesine katılsınlar, devlet planında bağımsızlık irademiz görünsün, ondan sonra isterlerse bütün camilerin müze hâline getirilmesi için mücadele etsinler!.. ("Üç Işık" isimli konferanstan -1990-)
Sayfa 156Kitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.