Dışarıdan bakıldığında her ne kadar Anna Karenina’nın aşkın peşinden gitmesine alkış tutup, ıslık çalıp, helal olsun aşkının peşinden gitti diyecek olsak da; Anna’nın durumu bencil bir insanın kurgulanmasından öte bir durum değildir. Dönemin yapısı ve ahlak anlayışı bunu gerektirdiği için Anna karakteri ortaya çıkmış ve o karakterin diğer karşılığı olan Levin karakteri daha da güçlendirilmiştir. Çünkü asıl amaç insan psikolojisine inip, kişinin kendisini sorgulaması ve hatta kendi bedeniyle cihatta bulunup bir dine mensup olmasa dahi ilahi bir inanca bir yaratıcıya inanılması gerektiğini vurgulamıştır.
İnceleme için teşekkür ederim. Keyifli okumalar.