Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Seçeneklerimiz neler? Hayatın karşımıza çıkardıklarını kabul etmekten başka ne yapabiliriz ki? Özgür müyüz tahmin ettiğimiz kadar, hissettiğimiz kadar? Peki özgür olduğumuzu hissediyor muyuz gerçekten? Spoiler olabilir bundan sonra, çok değil ama önemlidir belki sizin için. Şans var kitapta, iyi şans /kötü şans . Hayatlara yön veren, Jim Nashe’in hayatına daha doğrusu. Meslek seçimi tamamen şans eseri – bizimki normal mi sanki- 7 yıl sonunda karısı dipte terk ettikten bir ay sonra bir mirasa konuyor. Ama zamanlama hatası ailesini de düzeltemiyor, ne yapacağını da bilmiyor. Vuruyor kendisini yollara. Tutku, diyordu Gözlerindeki Sır filminde, bir erkeğin elindeki en önemli şeydir, erkeklerin tutkuları vardır. Nashe’inki özgürlük anladığım kadarıyla, çoğumuzun cesaret edemediği. O da dipten sıçrayınca, ne yapacağını bilemediğinde yaşıyor bu hayatı, zevk alıyor yaptığından. Küçük bir
Yolda
Yolda
okuyoruz Keourac’dan ilk bölümde. Bir yılın sonunda Otostopçu filmine geliyor sıra, daha kansız ama. Evet Jack Pozzi giriyor hayatına ikinci bölümde Jim’in, kayıtsız genç pokerci. Nashe’in parası daha doğrusu özgürlüğü tükenmek üzere. Bir fırsat görüyor bu karşılaşmada – şans eseri elbette- Poker ağır basıyor bundan sonra ortalarına kadar kitabın. Poker şans mıdır peki? Göreceli. İki absürt karakter, loto milyonerleri , Flower ve Stone Jack’in rakibi Jim’in hayatına devam edebilmesi için bir fırsat. Parasını , zamanla her şeyini ortaya koyuyor Jim özgürlüğü için. Getirilerin farkında, götürülerin de. Kumar oynuyor hayatıyla, biz de yapmışızdır hayatımızın bir yerinde, bu kadar ağır olmasa da. Belki de bırakmışızdır kendimizi , kararları o zar veriyordur bizim yerimize. Ve ikinci kısım geliyor sonra, özgürlüğün kaybı, gözümüze sokuyor Auster burada olayı. İki kafadar – kafadar sempatik bir kelime burası için belki- 10000 taşlık bir duvar yapmaya başlıyor, her taş yaklaşık 35-40 kilo. Ağlama duvarı bir nevi, yahudileri dolayısıyla çalışma kampları akla geliyor haliyle. Yo fantezi vb. yok, absürt biraz belki ama olay tamamen sözleşmelere bağlı. Hatta fazlasıyla bağlı ilerde görülebileceği gibi. Kapitalist düzen hep galip geliyor ama bu kez şansın yardımıyla. (Şans mı gerçekten, kitabın cevap vermediği sorulardan biri) Ağır iş kısmı (esaret) kitapta büyük yer tutuyor, anlamsız bir iş – Sisifos çok kullanılmış incelemelerde. Ama sonunda bir şey oluşturmanın gururu var, bu bir çok kez tekrarlanıyor, Flower ve Stone tarafından, kahya tarafından, sonunda da Nashe tarafından. Gerçekten somut bir şeyler başarmak, bir duvarın yükseldiğini görmek önemli mi ? Bir şekilde bitiyor kitap, daha fazla spoiler verirsem okumanız gerekmediği hissine kapılabilirsiniz belki. Değil ama, özelikle flu bıraktım çoğu şeyi okuma zevki kaybolmasın diye. Gerçi Auster de soru işaretleri bırakmış kitabın sonunda biraz, çoğu okuyucunun sevmeyeceği. Ama hayat da böyle bir şey biraz, bir müzik sürüklüyor bizi oradan buraya, gerçek sebepleri çoğu zaman bilmiyoruz. Kısa bir kitap Şans Müziği, akıcı da – bir iki gün içinde biter. Dolu bir kitap ama, düşündürüyor insanı bolca. Okuduğum diğer kitaplar gibi değil, evet göndermeler vb. var burada da ama beyni tokatlamaktan çok hislere, tutkulara hitap ediyor burada Auster daha çok. Oldukça da rahatsız edici bir açıdan, belki bana öyle geldi, özgürlük olayı yüzünden. Bazı insanlar belki de daha rahatlatıcı bulacaktır ikinci kısmı başlangıcın belirsizliğine nazaran. Ama kendim de bolca mantığa dayanmayan kararlar verdiğim için Nashe gibi, ya da bir yerden sonra rüzgara bırakmak istediğim için gövdemi, imkansızlıklar- her zaman karşımıza çıkan- oldukça rahatsız ediyor beni. Burada da, biraz abartılı olarak belki, fazlasıyla göstermiş bize durumu Auster. Burada anlatmadığım daha bir çok ayrıntı var kitabın içinde. Tıpkı Nashe’in haftalar sonra her bir parçasının hatırladığı Flower’in saçmalıklar müzesi gibi, ben de okuduktan sonra fark ediyorum bazı şeyleri. Kitabı bitirdiğimde, okuduklarıma göre daha zayıf bulsam da, şu an daha farklı düşünüyorum kitap hakkında. Neyse kafanızı daha fazla karıştırmadan bitireyim incelemeyi. Okuyun ve öyle değerlendirin siz de.
Şans Müziği
Şans MüziğiPaul Auster · Can Yayınları · 2017479 okunma
··
683 görüntüleme
Orkun Derikli okurunun profil resmi
Bazı okurlar ne kadar güzel inceleme yazıyor. İnceledikleri kitabı okuma isteğiyle doluyorsunuz.
Mysteron okurunun profil resmi
Tesadüflere yüklediği anlamı, o tesadüflerden olayların iç içe girmesi ve o küçük rastlantılardan kurgusunu oluşturması Paul Auster'ın bıraktığı en hoş etki belki.:)
Erhan okurunun profil resmi
Öyle genel olarak, hayat tesadüflerin toplamı mantığı :) Ay kitabı tesadüflerle doluydu gerçekten, burada da var tabii, ama genel olarak rastlantılardan ibaret değil bunun kurgusu, farklı diğerlerinden biraz. Şansın insanı götüreceği yerler belki temalardan biri, ama seçimler de var.
Mysteron okurunun profil resmi
Okumuştum, hayal meyal hatırlıyorum.Ama genel olarak kitaplarında tesadüfler bir rol alıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.