"Nereye gidiyoruz?" Havai fişek gösterisi doruk noktasına ulaşıp gecenin karanlığı kırmızı, altın sarısı, mavi, mor parıltılarla aydınlandığı sırada kulenin tepesine ulaştılar. "Eve gidiyoruz, Morrigan Crow." Böyle bir kitabı okumamın uzun sürmesi, bir nevi elimde sürünmesi aslında tamamen benim suçum denebilir. Okuma düzenimi bozup biraz ara vermiştim ama dediğim gibi, bunun Morrigan Crow'un ve Nevermoor'un büyülü dünyasıyla hiçbir ilgisi yok tamamen benlik bir durumdu. Eğer ara vermeseydim okuyan diğer herkes gibi tek solukta okuyabileceğimden emin olduğum bir dünya sunulmuş bize. Üstelik gerçekten de Harry Potter dünyasıyla benzerlikler taşıyan detayları vardı, bunu eklemeden geçmeyeyim. Konusuna gelecek olursak: Morrigan Crow, bir çocuğun doğabileceği en talihsiz günlerden birinde, yani, Zifiri Gece'de doğmuş bir çocuk. Bu gecede doğan bütün çocuklar "lanetli" sayılıyor. Bir araba kazasından da, mutfak kedisinin zehirlenmesinden de, ufacık bir bardağın kırılmasından da, birinin işini kaybetmesinden de hep bu lanetli çocuklar sorumlu tutulmuş. İşlemedikleri suçlar olmasına rağmen sırf lanetli oldukları için etraflarındaki her şeye ve herkese kötü şans getirdiklerine inanılmış ve bu insanların geneline yayılacak kadar kuvvetlenen bir düşünce olup çıkmış zamanla. Morrigan da aynı dertten muzdarip. Babaannesi, üvey annesi Ivy ve babasıyla birlikte Çakalkale'de yaşadığı Crow malikanesinde her günü ona lanetli ve kimsenin -ailesinin bile- yanında istenmediğini hatırlatan günler geçiriyor. Yapayalnız. Bu lanetli günlerin Morrigan'a yaşattıkları yetmezmiş gibi, her lanetli çocuğun başına gelecek olan bir ölümün onu beklediğini biliyor. Zifiri Gece'de doğmuş bütün çocuklar gibi on bir yaşına geldiğinde ölecek. Ta ki, o gecenin yarısına saniyeler kala beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan, rengarenk kıyafetler giyen, tuhaf bir adam olan Jüpiter North gelip onu kurtarana kadar. Jüpiter, Morrigan'ı Wunderous Cemiyeti imtihanlarına hazırlıyor ve onun hamisi oluyor. Jüpiter'a ait olan Deukalion Oteli'nde Morrigan, Nevermoor'da gördüğü gibi büyülü bir dünyayla karşılaşıyor ve çevresini betimlerken kendini evinde hissettiğini ben de hissediyordum. İnsanların modunu etkileyecek kokulu dumanlar saçan Duman Odası, canlanan gölgeler, tavanda bir çiçek gibi yeniden kökünden büyüyüp şarkı şekiller alarak gelişen avizeler, vampir cüceler, Harikedi Fenestra, Jack, Hawthorne, son ana kadar kendisinden pek haz etmesem de Cadence Blackburn, Madam Chanda ve... Wundersmith. Her biri ayrı ayrı büyüleyici, her biri ayrı ayrı anlarda hayal gücümün sınırlarını zorlayan karakterler ve olaylardan oluşuyordu. Okumaktan en çok keyif aldığım ve heyecanlandığım yer Ebeleme İmtihanı'na aitti ve zaten Fen'e en çok orada ısınmıştım. En sevdiğim karakter o olabilir:') Hiç arkadaşı olmamış Morrigan'ın Nevermoor'a geldiğinde Hawthorne ile kurduğu dostluğu okumak da çok güzeldi. Jüpiter ve Morrigan ikilisinden zaten bahsetmeye bile gerek yok. Kitaptaki düğümlere gelirsek. Yazarın son sayfalara kadar sizi bıkıp usandırmadan, oldukça tadında bıraktığı bir gizemi koruduğunu söyleyebilirim. Üstelik bana kalırsa herhangi bir boşluk bırakmadan açıklamıştı. Sanırım okuyan herkes gibi ben de en çok Morrigan'ın maharetinin ne olduğunu öğrenmek için tarifsiz bir heyecan duydum. Kitabı uzun zamana yaydığım için ve son sayfalar da çok hızlı geçtiği için, bitince anlık bir boşluğa düştüm. Yazarın kalemi de akıcı, okuyanları sıkacağını düşünmüyorum. Her akıcı kalemin basit olmadığı gibi, her basit kalem de akıcı sayılmaz. Yavanlıktan okumakta zorlandığım hikayeler de olmuştu ama Townsend bunlardan değil. Bir sonraki Morrigan Crow macerası için 2020'ye kadar beklemem gerektiğini öğrenince sabırsızlık biraz canımı sıkmadı değil ama Jessica Townsend'in buna değecek bir şeyler ortaya çıkaracağını umuyorum. Yanlış bilmiyorsam filmi de çıkacakmış. Hayran olduğum büyülü dünyaların sayılarının artması çok güzel oldu:') Tavsiyemdir.

Nevermoor - Morrigan Crow'un Büyük SınavıJessica Townsend · Domingo Yayınevi · 2019643 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

augustine