Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsanlar zamanlarının çok kısa olduğunu unutuyorlar, Allah'ın kendilerine bir lütuf olarak verdiği bu zamanı faydalı olarak doldurma vecibesinin şuurunda değiller. İki aydır Türkiye'ye sık sık gelip gidiyorum. Tesadüfen hafta sonları geliyorum. Arkadaşlarım, dostlarım var. Bana diyorlar ki: "Efendim bu hafta sonu gelmeyin, benim düğünüm var!" Evlensinler... Tamam. Ama bu düğünler Türklerin hayatını yiyor. Bazen Türkiye'ye geldiğimde dostlarımı göremiyorum. Çünkü "düğünümüz vardı"diyorlar. Benim televizyon konuşmalarıma değer veren bir dostum var. O dostum bir gün bana aynen şöyle dedi: "Bugün sizi dinleyemeyeceğim! Çünkü düğüne gideceğim" Bana çok değer veren bir insan bu. Bunu siz bir Avrupalıdan, bir Almandan duyamazsınız. Ben evlendiğim zaman nikâh dairesine gittik, iki şahit geldi. Birisi kayınpederim, biri de bilimler tarihçisi bir âlim arkadaşım vardı. Yemeğimizi yedik, sonra arkadaşım bizi Frankfurt'taki evimize götürdü. Ben bu kadar insanın bir sürü zamanını alamam! Boş şeylerle uğraşıyoruz. Zamanın Allah'ın bize verdiği büyük bir nimet olduğunu unutuyoruz.
Sayfa 110 - Timaş, 14. Baskı, 2018
··
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.