Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

KAMİL BEY
“…O kadar ki, bu abartış, Osmanlı insanında doğal hale geldiğinden ancak, başka ölçülere sahip olanlarca farkına varılır. “Neden peki? Nereden gelmiş?” Şuradan ki… Şuradan olabilir! Çünkü daha önceleri yoktu bu özellik galiba… On yedinci yüzyılda… Başlamış, sonlara doğru çok gelişmiş… Belki de Kanuni’de başlamış… Çünkü imparatorlukta gelişmenin, doğaya karşı büyümeye dönüşü Süleyman döneminde başlar. Doğaya karşı büyüme, yani, kansere dönüş… Evet, imparatorluğun bu en güçlü göründüğü sıra ki, hazine tamtakırdır. Padişah kırk beş yıl tahtında kaldığı halde bu tahtın çevresinde aralıksız kanlı iktidar boğuşmaları sürmüştür. Medreselilerin ayaklanıp çeteler halinde eşkıyalığa soyunmaları… Sipahi toprak düzeni, büyümüş imparatorluğu taşıyamaz hale geldiğinden iltizam sistemine geçiş. Daha başlangıçta yürütülmemesi de beraber kararlaştırıldığından kurtarıcı diye başvurulan bu iltizam sistemi, devlet dolandırıcılığı haline gelmiş… Kanuni lakabı aslında Süleyman’a kanunsuzluk dönemi açtığı için alay olsun, hakaret olsun diye takılmıştır. Kanuni, bütün saltanat dönemini, kanunsuzluklardan kanunsuzluklara yuvarlanarak hiç faydasız olduğundan, istememesi gerektiği halde evlatlarının etini yiyerek yaşlanıp güçten düştüğü çağda ise, en fakir reayasına bile kolayca nasip olan bir rahat döşeği bulamayarak, bir eşya gibi, yüklenilip zorla sürüklendiği bir seferde, yaralı bir hayvan gövdesi gibi oradan oraya atılarak, sonunda ise, devletin selameti adına ölümü bile diri gösterilmek için insafsızca tartaklanmıştır.”
Sayfa 404 - İthakiKitabı okudu
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.