Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sekülerleşmenin etkilediği ve değiştirdiği algı/değer olgusundan en çok ritüeI/ibadet algısı etkilenmektedir. Yaratıcıyla kulun ilişki biçiminin sembolik ifadeleri olan ritüeller İslâm'da, dinin öğreticisi/tatbîk edeni olan bizzat peygamber tarafından tarif ve tatbik edilerek örneklendirilmiştir. Dolayısıyla dinî anlamda formel ibadetlerde yüzyıllara tekabül eden bir gelenek/mütevatir“ oluşmuştur. Günümüzde ise sekülerleşmenin de etkisiyle, ibadetlerin dinî/geleneksel kabul ve şekillerinde değişmeler veya değiştirme talepleriyle karşılaşmaktayız. Nitekim seküler bir toplum örnekliği açısından, Almanya'da yaşayan ikinci kuşak göçmen/Müslümanların arayışları tespitimizi doğrulamaktadır. Prof. Klausen’e göre, “Ikinci kuşak arasında bilinçli (!) bir İslâm arayışı bulunmaktadır. Müslümanlar ritüellerden uzak etnik doktrinlerden arındırılmış saf imarı (!) olan bir Islâm anlayışını benimsemektedirler."65 Klausen’in ritüelden arındırılmış dini bilinçli İslâm olarak ifade etmesi, sekülerleşme-dünyevîleşme algısının oturduğu zemini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Bu değişim, ibadetlerin şekil ve vaktini tayin eden Peygamber/sünnet ilişkisinde de kırılmalara neden olmakta ve ritüeller anlamında toplumsal-tarihsel süreklilikte inkıtalar yaşanmaktadır. Müftülüğe gelen sorularda da değişim bütün boyutlarıyla açığa çıkmaktadır. Kur’an’ın mealinde namaz üç vakit diyor, siz neden beş vakit kıldırıyorsunuz, bizi niye kandırıyorsunuz? Kur'an'da kaza namazı diye bir şey yok, Hz. Peygamber (sav) de hiç kılmamış, siz niye kıldırıyorsunuz?“ Türkiye’de neden cenazeyi yakma sisteml yok, ben Müslüman’ım ama cesedimin yakılmasını istıyorum!
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.