Floransa büyücüsü, adını daha çok "Şeytan Ayetleri" kitabıyla duyuran Salman Rushdie'nin Seyyahname tarzıyla yazdığı bir tarih romanı. Daha önce hiçbir yazdığını okumadığım ama adını şeytan ayetleri meselesi ile duyduğum bu adam, isminin İslam hatta özellikle Vahabi Arapların dünyasında büyük bir nefretle anıldığını bilmemden dolayı tecessüsümü cezbetmiş bir yazardı. Bir dönem Lat, uzza, menat gibi bazı iptidai dişi putların Muhammet peygamber tarafından kabul edildiği ve Kuran içine alındığı ama sonradan kaldırıldıldığı gibi büyük bir iddia ile ortaya atıldığında Arap dünyasında büyük tartışmalara neden olmuştu. Hatta Suudi ailesi başına 1 milyon dolar gibi bir rakam koyarak Salman Rushdie'yi hedef göstermiş sanırım o da çareyi İngiltere'ye iltica etmekde bulmuştu. İslam dünyasının katı, dogmatik reaksiyonunu çok iyi bilmesine rağmen hakikatperver bir tepkiyle böyle bir kitap yazması onun okunmaya değer yazarlar sınıfına dahil olduğunu düşündürttüğü için bu kitabını da belli bir önyargıyla okumama neden oldu. Karakterler arasında dolaşırken aynı dikkatle hakikat arayışında olan karakterleri aradı gözüm bi yandan. Fakat bu öyle derin bir arayış olmadı zira daha henüz kitabın başlarında tanıttığı, adının dini kisvesinden uzak, Babür imparatorluğunun filozof ateist kralı Ekber Şah'ın hayal ile gerçek arasındaki medcezirleriyle karşılaştırıyor okuyucuyu. Her sivri yazarın yaptığı gibi filozof kralını; Tanrı, din, ahlak, kitle, iktidar, iyilik ve kötülük gibi kışkırtıcı konular üzerinde gezdiriyor. Bunları yaparken Ekber şah karakterini kitabın felsefi altyapısını oluşturmak için yarattığını düşündürtüyor size. Tabi kitap Hindistan'ın filozof kralının düşünce yolculuğundan ibaret değil. "Bu kitabı yazmak için birçol kitabı okumak zorunda kaldım" demesini haklı çıkartacak birçok tarihi meseleye değinmiş Rushdie. Rönesans İtalya'sının renkli ailesi Medici'lerden(ki bu aile Leonardo Da Vinci'nin finansörlüğünü üstlenmesiyle de bilinir) tutun da, İran 'ın En - al Hakk' cı padişahı Şah İsmail ve onun ezeli düşmanı Yavuz Selim'e kadar birçok tarihi figür ve Kızılbaş alevilerinin katledilmesi gibi birçok tarihi olaya da değinmeden durmamış Hindistan'ın septik yazarı. Özetle, gerçek ile kurgunun iç içe geçirildiği, içinde imparatorlukların, kıtalar arası iktidar mücadelelerinin, deniz yolculuklarının, kadim geleneklerin hayata bakışlarının olduğu tarihi romanlar okumayı sevenler için gayet güzel ve tatmin edici bir kitap Floransa Büyücüsü..

Floransa BüyücüsüSalman Rushdie · Can Yayınları · 2019541 okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

NEDİM AK