Gönderi

"Anti-entelektüalistler..."
… İrrasyonel kuvvetlerin insan davranışındaki yeri Freud'un teorileriyle birlikte iyice önem kazandı. Ve nihayet S.Kirkegaard insanın nacak akla ve kendine itimadını terkedebileceği bir ümitsizlik noktasına geldiği taktirde hakikati kavrayabileceğini, zaman, ebedilik, Tanrı gibi paradoksların ancak böyle bir şahsî buhrân (eksistential moment) döneminde çözülebileceğini söyleyerek, tesirleri günümüze kadar gelen bir düşünce geleneği açtı. Anti-entelektüalistler, yani akla mutlak kıymet verilmesine karşı çıkanlar; dikkat edilirse onların asıl maksatları aklı geriye atmaktan ziyâde aklın tek başına yetersizliğini göstermek isterler. Bütün mesele realitenin tek yanlı olmadığını, bilgimizin teorik yanının sezgici veya estetik yanıyla birlikte bir mânâ ifade edeceğinin belirtilmesidir...
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.