Çifte bir çığlıkla, geceleyin, esenler seni, Crusoé, hani, çamurlarına bata çıka avlunun, geçidin kapısını iter ve lâmbanın iğreti yıldızını dikersin ya karşısına. Başını çevirir bakışını çevirmek için. Lambalı kişi! ne istersin ondan?... Bakarsın o göz kapağının bozuk çiçektozu altındaki yuvarlak göze; bakarsın ikinci çembere ölü besisuyunun bir halkası gibi. Ve dışkının suyuna batar sayrı tüy.
Üfle lambanı, ey düşkün! Kuş salıyor çığlığını.