Freud'un gözlemine göre çocuğun annesine olan bağlılığında
öylesine olağanüstü bir güç vardır ki ortalama bir insan kendisini bu bağlılıktan hiçbir zaman bütünüyle kurtaramıyordu. Freud bu
bağlılığın sonucu olarak erkeğin kadınlarla ilişki kurma yetisinin
zayıfladığını, bağımsızlığının gelişemediğini, bilinçli olarak
benimsediği amaçlarla bastırılmış kandaşla cinsel ilişki bağlılığı
arasındaki çatışmanın çeşitli nevrozlu bunalımlara ve sarsıntılara yol açtığını saptamıştır. Freud anneye bağlılığın ardında yatan gücün küçük erkek çocuğun annesine karşı cinsel istek duymasına cinsel rakip olarak babasından nefret etmesine yol açan cinsel libidosu olduğuna inanıyordu. Ama rakibinin büyük gücü karşısında erkek çocuk annesine karşı duyduğu cinsel isteği bastırarak kendisini babasının buyruk ve yasaklarıyla özdeşleştiriyordu. Bununla birlikte bilinçaltında bastırılmış cinsel duyguları öylece sürüp gidiyor, ancak hastalıklı durumlarda büyük bir yoğunlukla ortaya çıkıyordu.