soygun o kadar sansasyon yaratmıştı ki, sıradan bir soygun sonunda kusursuz bir soyguna dönüşmüştü. soruşturmanın 77. günüydü, Dedektif Hasan Kemal soygun anını 17789. kez izliyordu.kafayı yemiş bir durumdaydı. görüntüleri bitmez tükenmez istekle izliyordu. aslında izleyecek bir pek fazla bir şey yoktu ya neyse.... bu soygundaki sıradışı şeylere odaklanmaya çalıştı, mesala neden güvenlik kamerelarını spreyliyorlardı, neden kapı dururken bankanın duvarındaki koca bir delikten kaçıyorlardı ve asıl önemli olan şey ise, neden bankanın ortasında giysilerini yaktıkları.... fakat tuhaf olan şey ise; kamera kayıtlarının tamda bu anda bitmesi, çünkü bütün kameralar bu anda spreylenmişti, tüm bunların amacı neydi? pekala paraları alıp çıkabilirlerdi, ama bunu yapmadıklar, anlaşılan o ki, bu önceden kurgulanmış bir soygundu, ve hayattında ilk defa kilitlendiğini hissetti ... monitör ekranından başını kaldırdı ,yanindaki memura, pompalı tüfeklerle ilgi kayıtları sordu, memur: birazdan raporu getiriyorum, dedi, dedektif: biraz hava almaya gidiyorum, geri döneceğim, dedi ve çıktı.
dönüğünde memur: amirim, emniyet müdürü az önce bir basın açıklaması yaptı,, soruşturmanın genişletildiğini,soyguncuların çok kısa bir zamanda bulunacağını ," KUSURSUZ SOYGUN" adında bir komitenin kurulucağından söz etti. bu sizin için iyi bir şey mi,yoksa kötü bir şey mi bilemiyorum ama umarım iyi bir şeydir! iyi dileklerin için teşekkürler ebru, fakat bu komiteninde sonuç alacağını düşünmüyorum,çünkü ortada elle tutulur bir delil yok, bildiğimiz şeyler zaten ortada, henüz kaçtıkları aracı tespit edemedik,şu pompalı tüfek raporu tam bir açmaz, ve gerçek soyguncuları teşhiş etmek bizim için şu aşamada çok güç. eğer bu soygun sıradan bir soygun olsaydı, aptalları daha çaldıkları paraları harcayamadan yakalardık, şu ana dek, banka soygunundan yakayı ele vermeden kaçan bir vaka yok... bu gerçekten inanılmaz; görünen o ki, bu vaka ne bir ilk ne de son olucak, başka bir banka soygunu daha gerçekleşebilir! bir an evvel bulmalıyız, hem de hemen....
masadaan üzerindeki pompalı tüfek raporlarına tekrar göz attım, rapora göre silahları satın alan kişiler; 25 yaşında abdullah sermet, diğeri 32 yaşında hasan telme ,rapordaki kayıtlara göre silahların urfa da yasal bir silah dükkanından aldıklarını görüyoruz ve hatta bu adamlarının silah dükanında kamera kayıtları bile var, hatta biri satın alma sırasında gülümsüyor, tuhaf olan şey ise; bu iki adamın varlığı! nufus kayıtlarına göre silahları satın alan bu kişiler ölmüş! ölüm yerleri urfada bir köy ; 25 yaşında abdullah sermet, diğeri 32 yaşında hasan telme;polis kayıtlarına göre bir traktör kazası sonucu ölmüşler, savcılık incelemesine göre, traktörün ön tekerleği patlamış, araç şarampole yuvarlanmış, otopsi raporuna göre ikisi de kaza anında feci şekilde can vermişler..... miş miş miş..fark ettin mi ;raporda her şey geçmiş zaman yahu bu nasil mümkün olabilir, adamlar 1 hafta önce bankayı söydüler, bir traktörle ne işleri olabilir... .... tanrım sanki lanet olası bir kabus olmalı bu!.. ..yahu taşak geçecek başka adam yok mu bu memlette!!!!,,, bu adamların mezarına gitmeliyiz ve öldüklerinden emin olmalıyız! yoksa soruşturma kapanmak zorunda, ölmüş iki adamı sonuçta hapise atıcak halimiz yok değil mi ,... ebru? sanırım haklısınız amirim, ama bana kalırsa bu işin içinde bir pit yeneği olduğu çok açık! soygundan 1 hafta sonra ölmüş olma ihitmalleri çok saçma bence,hele ki tarktör kazasıyla , bu olsa olsa hedef şaşirtmadır! hayır, ebruuuu, hayırrr... bu hedef şaşirtma falan değil bu, depedüz lanet bir kabus ... lanet olası bir kabus.!!!