Gönderi

248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Will’in elinde parşömen tomarı ve tüy kalem vardı. Parşömenin üstünde, “Will’in Ana Listesi” yazıyordu. Altında da tek bir madde... “1. Madde: Stella’yı Sonsuza Dek Sev.” 2019'un neredeyse yarısından biraz daha fazlasını devirdiğimiz bu süreçte okuduğum, çok eskiden Aynı Yıldızın Altında'yı okurken hissettiklerime benzer o yüreğimi burkan mutluluğu hissedebildiğim bir hikayeydi. Aynı Yıldızın Altında'yı okurken benzer şeyler hissettiğimi söyledim ama her iki kitabın da birbiriyle bir ilgisi yok tabii ki. Sadece konusuyla ve anlatımıyla size hem keyif veren hem de bazı anlarda hüzünlenip paramparça olma noktasına erişmenize neden olabilecek türden bir kitaptı. Stella Grant, 17 yaşında, çocukluğundan beri kistik fibrozis hastalığı ile mücadele eden bir genç kız. Akciğerlerinin çalışma kapasitesi %35'e kadar düştüğü için soluk alıp vermek gibi basit olduğunu düşündüğümüz bu ihtiyacı yerine getirmekte hayli zorlanıyor. Bir yerden bir yere giderken yanında hep oksijen konsantratörünü taşıyor ve kendi ilaç programına, perhizine, sporuna çok dikkat ediyor. Bu artık onda her şeyi kontrol etme, her şeyin yolunda gittiğinden emin olma dürtüsünü doğuracak bir boyuta erişiyor. Üstelik yeni akciğerlere sahip olma umudunu içinde hiç öldürmüyor. Will Newman da burkholderia cepacia kapmış, 17 yaşında bir genç. Eskiden Will de akciğer nakil listesindeydi fakat kitapta sık sık "b. cepacia" olarak gördüğümüz bu hastalığı kapınca listeden direkt çıkartılıyor. Hayatı boyunca farklı ülkelerde tedavi oluyor fakat ülkelerden çok hastanenin beyaz duvarlarını, çarşaflarını, karolarını görüyor. Üzerinde yeni bir ilaç tedavisinin uygulanıyor olması ve işe yaramamasına rağmen annesinin ısrarlarıyla bu tedaviye devam edilmesi, Will'i bir kobay faresinden farksız hissettiriyor. On sekiz yaşına bastığında son kaldığı, aynı zamanda Stella ile tanıştığı Saint Graces hastanesinden gitmeyi, kalan hayatını sıkışıp kalmaktansa gezerek geçirmeyi planlıyor. Ama tanıştıkları andan itibaren dikkat etmeleri gereken bir şey var ki, o da ikisinin de birbirine en az dört adım uzakta durmak zorunda olmaları. Çünkü b. cepacia, Stella'ya bulaştığında tıpkı Will'e olduğu gibi akciğer nakli umudunu yitirmesine neden olabilir, hatta onu öldürebilir. İkilinin karşılaşmaları, Will'in Stella için çizdiği karikatürler, Stella'nın çaldığı bir adımla ilgili çektiği YouTube videosu, Will'in ona ışıkları getirmesi , Poe'nun Will'in doğum gününde onlara yemekler pişirmesi kitabın hem en tatlı hem de yürek burkan kısımlarından biriydi. Beni en çok paramparça eden durum ise Will'in Stella'ya dokunduğu anda ona kendi hastalığını bulaştıracağı için öldüreceğinden, bunun aralarında tamamen yasak olmasıydı. Bir yandan sevdiğimiz insana dokunamadan da onu en güzel haliyle sevebilmenin hiçbir şeye engel olamayacağını görüyorduk ama... bazı anlarda ne Stella ne de Will buna dayanabiliyordu ve okurken onlara katılıyordum. Kitabı bitirdiğim akşam filmini de izledim ve çoğu şey hayal ettiğim gibiydi, çok hoş, güzel ve de duygusaldı. Kısa, size keyif verecek bir hikaye ve film olduğunu düşünüyorum:')
Üç Adım Uzakta
Üç Adım UzaktaRachael Lippincott · Epsilon Yayınevi · 20191,058 okunma
·
16 görüntüleme
Emel yıldırım okurunun profil resmi
Peki kitabıyla filmi aynımı ikiside mutsuzmu bitiyor sadece filmini izledim😭😭😢
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.