Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Avusturya elçisi Baron Busbecq bizzat görüştüğü Kanuni hakkındaki izlenimini şöyle aktarır: Artık yaşlanmakla birlikte bu muazzam imparatorluğun hükümdarlığına hala yakışmaktadır. O aşırılığı sevmeyen, kendini bir çok zevklerden mahrum etmesini bilen, irade sahibi bir kimsedir. Gençliğinde bile ağırbaşlılıkla hareket eder, şarap içmezdi. Dindardır, ibadetini hiç ihmal etmez. Bir emeli devletin hudutlarını genişletmek ise diğeri dinini yükseltmek ve yaymaktır. Titiz bir çalışma olan Harem-i Hümayun'unu sık sık tavsiye ettiğim ABD'li Osmanlı tarihçisi Leslie P. Pierce ise Batılıların haremle ilgili takıntılarını cesurca irdeliyor: Biz Batılılar, İslam toplumunda cinselliği saplantı haline getirmek gibi eski ama güçlü bir geleneğin mirasçılarıyız. Harem, Müslüman cinsel duyarlığı üzerine kurulu Batı efsanelerinin kuşkusuz en yaygın simgesidir. Avrupa, bir Doğu tiranı efsanesi geliştirdi, özünü de sultanın hareminde yakaladı. Seks alemleri, kokuşmuş iktidarları anlatmakta kullanılan bir mecaza dönüştü. Haremin temel dinamiğini cinsellikten çok aile politikası oluşturuyordu. Haremdeki bir çok güçten sadece biriydi cinsellik;burada incelen dönemde de pek önemli değildi.
Sayfa 182Kitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.