En heyecan duyduğu dönem Malta’dan 16 kişinin kaçırılmasını organize eden grupta yer aldığı
günlerdir. Kaleden ayrılıp limana geldikleri ana kadar plan kusursuz işlemiştir. Ancak bir sahil
muhafızının sahile gelmesi hepsini tedirgin eder. Bleda o dakikaları anılarında şöyle anlatır:
“Tam bizimkilerin sandala bindikleri yerden yirmi metre uzakta bir iskemleye oturdu ve denizi
seyretmeye başladı. Bu durum karşısında arkadaşlar beklemek zorunda kaldı. Adam sigara üstüne sigara
yakıyor, oturduğu yerden kımıldamıyordu. Acaba firar hakkında ihbar mı almıştı? İki saate yakın orada
oturdu, nihayet kalkıp gitti. Sahilde bekleyen arkadaşlar kadar gemiye binenler de heyecanlanmış
olacaklardı. Netice olarak hepsi gemiye bindi ve demir alıp kalktığında derin bir oh çektik.”
Firarın ardından kampta disiplin oldukça sertleşiyordu. Şehre inmek yasaklanmış, davranışlar
değişmişti. Zamanla her şey normale dönecek, iki yıl on ay sonra Bleda’nın da esaret hayatı bitecekti