Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Siz çocuklara kurban edilebilecek varlıklar olarak yaklaşırsanız, onları kurban ettiğiniz değerler ne kadar yüce değerler olurlarsa olsunlar, çocuklar büyüdüklerinde kendilerine reel ya da sembolik diktatörlükler yaratır ve diktatörlerine sizin çocuğa şiddetinizle doğru orantılı bir sevgiyle bağlanırlar, baskıyı ve zulümü normalize ederler, bunları benliklerini ezen durumlar olarak görmezler. Bir çocuğa sizin ona çektirdikleriniz karşısında acısını ifade etmeyi yasaklamakla bir devletin bireylerine bireyin acısını ifade ettiği biçimleri yasaklaması arasında fark yoktur; bunlardan biri yaşanıyorsa, o toplumda diğerinin de yaşanılması kaçınılmazdır. Nitekim bugün içinde yaşadığımız siyasî konjonktür, anne-babanın kendisine yapılanı çocuğuna yaparken onda kötülük görememesi gibi, onlarca yıldır zulüm ve baskı görmüş bir kesimin şimdi aynı baskının tersi tarafından yapılmasını anormal görememesinden kaynaklanıyor. Atalarımızın bebekken dövüldüğü, anne-babalarına söz söyleyemediği ve daha birçok şey doğduğumuzda nasıl beden hafızamızda mevcutsa, şimdiki nesiller de anne-babalarının ve öncesinin yaşadığı acıları gizli bir yerde hissederek doğuyorlar.
Sayfa 261
·
219 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.