Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kânûnî ve Bâkî Arasında Geçen Şâirâne Olay
Bâkîden söz açılmışken : Bir gün Kânûnî, Bâkî'ye fenâ halde sinirlenir. Nedenini bugün bilemiyoruz. Pâdişah da şâire şiirle hitâb eder ve onu İstanbul'dan kovar. Bâkî-i bed Azm-i bülend Bursa'ya red Nefy-i ebed Yani diyor ki : Bâkî, o kötü adam / Yüksek kararımdır / Bursa'ya gönderile (Bâkî bursalıdır) / Bir daha da gözüm görmeye. Hayâtî İnanç'ın dediği gibi : Sultânın şiiri, şiirin sultânına çarpınca şu dört mısra şimşek gibi çakar : Ne ola kim azm-i bülend nefy-i ebed oldunsa ey Bâkî Bilesin ki cihan mülkü değil Süleymân'a Bâkî Şehâ azminde isbât-ı tehevvür eyledin ammâ Buna çarh-ı güher derler ne sen bâkî ne ben bâkî İlk mısrada şair ne olmuş ki sürüldüysen gibisinden kendine teselli veriyor. İkinci mısrada dünyânın Hz, Süleymân'a dahi kalmadığını söylüyor. Kânûnî, bu mefhumu bilmese kendisine söylendi sanıp Bâkî'nin kellesini alabilirdi ama Kânûnî de şâir sonuçta ve burda kastın Hz. Süleymân olduğunu biliyor. Üçüncü mısrâda ey pâdişahım karârınızda celâliniz, gazâbınız açık bir şekilde görülüyor ama... Ve dördüncü mısrâda bu dünya geçicidir, ne siz bâkîsiniz ne de ben bâkîyim diyor. Kânûnî, bu dörtlükten sonra Bâkî'yi affetmiştir.
Bâkî
Bâkî
Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman
··
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.