Öykü Sahipleri ve Öyküleri:
Sait Faik ABASIYANIK / Sanağrit Baba
Sabahattin ALİ / Apartman
Adalet AĞÂOĞLU / Karanfilsiz
Füruzan / Parasız Yatılı
Tomris UYAR / Kişisel Sorgulamalar
Nursel DURUEL / Geyikler, Annem ve Almanya
Necati TOSUNER / Gölgeler
Erdeniz ATASÜ / Sessiz Ali
Ülkü AYVAZ / Has Bahçeler Nerede?
Atilla ŞENKON / Her Gün Perşembe Olsa
Aslı ERDOĞAN / Çıkış
Yavuz EKİNCİ / Her Şey Bitti
Ahmet Bülent TEKİK / Kitap, Satır, Cuma
"Neler okumalı, neler?" derken "Neler yazmalı neler?" halini alır duruma gelmişken, adım adım söküveriyor insan, "öyküleme? Öykücülük! öykü..." kurallarının nelere gebe olduğunu bir bir inceliyor bilgi dolu tecrübesiyle Feyza Hanım.
Sırayla yazmış olduğum yazar ve eserlerini yaş sıralamasına göre işlemiş; nezaketen. "Assolistler en çıkar" demeden büyük bir saygıyla, müsadelerini isteyerek kaleme almış öykü incelemelerini. Ve o kadar harika ve değer kılarak "inceleme" yapmış Değerli Üstad (üstad demeliyim, böylesi güzel bir kalem sahibine) Ferza Hanım. Ve böyle bir inceleme kitabı ile buluşmuş oldum "ilk defa!" ne geç tanıştık...
Feyza Hepçilingirler Hanım'ın "Hikaye" mi "Öykü" mü? hangisi hikaye, hangisi öykü diyor ve başlıyor arasıdaki farklı hikayelerin sonunda "inceleme"lerini işlemiş bir bir (geçmiş zaman kullandım, evet masal anlatiyorum zannetmeyin) ne narin işlemiş bildiniz mi?.. alıp okuyunca bileceksiniz. Bu arada "aaaa... hikaye mi dedim.." o zaman burayı çözmeli evvela; hikaye?.. Öykü?..
"Aşık Veysel nasıl bir şair di değil mi?" diyor Feyza Hanım. "Nazım Hikmet, ölesi bir ozandı" demeli o zaman.. (tabii ki Feyza hanım böyle telafuz etmiyor, ben biraz daha alt/üst ediyorum bu durumu..) işte nasıl ki "Aşık Veysel; ozan / Nazım Hikmet şair ise," "Öykü ve Hikaye de bu kadar ayrı türden bir yazı dizisi". diyor. Ve Öyküyü şu cümleye sığdırıyor "Öykü demek, dil demektir," diyor. Bütün cesaretini toplayarak...
Öykü bütün tiplakliğıyla değil, mahremiyet bırakmak oluyor bu durumda. Yani: öykü; cümle ve kelime mahremiyeti oluveriyor. Ne yani bunun da mahremiyetimi olur? Uydur uydur yaz... yok öyle bi dünya! Düşün düşün yaz, düşün düşün oku, sil, bir daha yaz. Al sana öykü! Yok öyle bir dünya!
400 sayfalık bir roman düşünün! O romanı 4 sayfaya sığdırın! Alın size öykü. İşte öykü bu kadar kıymetli sevgili dostlar. Feyza Hanım'ın da bana vermiş olduğu derin bilgiler sadece bu kadarla sınırlı da değil, aslında bir çok şeyi öğretiyorda, siz sadece öykü/hikaye arasında ki farkları ve öykülere "inceleme" yaptığını varsayarak alın okuyun.
"Okunması gereken en değerli 100 kitap arasinda, mutlaka okuyun, ölmeden okuyun," demiyorum. "Değerli bir eser olmuş" diyorum sadece.
Genç yazarlara, öykü (...) yazarların her birine yol gösterecek bir klavuz kitaptır aslında. Sadece yazarlara hitap etmediğini de söylemeliyim. Elinizdeki kitabı neye dayanarak, nasıl okumanız gerektiğini de belirtiyor aslında (:%) ah! Ağzımdan kaçırdım... olur o kadar, dahasi var nasıl olsa, her bir "öykü"yü okuduktan sonra "inceleme" bölümünde hissediyorsunuz; gerçekleri, görülmesi gerekenleri, görmeniz/görmemiz gerekenleri.
Tabii bu güzel çalışma havadan düşüp gelmedi önüme, https://1000kitap.com/ryhnays Hanım önerisi ile aldım ve de pişman da olmadım. En kötü ihtimalle her gün bir öykü okudum, sinim sinim sindire sindire çektim içime, bilgileri, oo güzel öyküler yok mu, o güzel öyküler... hiçbir şey okumadım anlamadıysam da, öykü okudum, kitap okudum, Y-Ye-YET-MEZ Mİ?
https://1000kitap.com/ryhnays çok teşekkür ederim hocam
#47852228 hocam müsadeniz olmadan, sizin
Öyküyü Okumak adlı kitaba yapmış olduğunuz "inceleme"yi de buraya astım, "umarım parmak uçlarımıza cetvel yemeyiz!"
Eee bu kadar okumuşken, sıradaki kitabın da adını asalım
Seveceğinden ve istifade edeceğinden hiç şüphem yoktu. İncelemen harika olmuş, yüzümde tebessümle okudum "öykü-hikaye" sohbetlerimizi hatırlayarak. ☺️ bir sonraki kitabı birlikte okuyacağız eylülde inşallah. Oyunbozanlık yok ama😉