Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Alışıyorduk çünkü, kanlı ellerle yaşamaya alışıyorduk. Bir çocuk öldürülüyordu mesela, daha 14 yaşında ulan! Ve birileri meydanlara çıkıp evladını kaybetmiş bir anneyi yuhalatabiliyordu. Yuhalıyordu da kitle. Kitle alışıktı çünkü ölümlere. Ölümün kendilerinden uzaklığına alışıktı kitle. Çalışınca değil kısaca, alışınca oluyordu bu ülkede herşey. Alışınca bir şeyler mümkün olabiliyordu. Çünkü alışınca daha kolaydı devam etmek. Alkışlamak, eleştirmek, yuhalamak, sevmek ve nefret etmek daha kolaydı. Yaşamak daha kolaydı alışınca. Gazeteleri okuyup akli dengemizi hala koruyor, haberleri izleyip en yakın bıçakla bileklerimizi kesmiyor oluşumuzun tek nedeni alışıyor oluşumuzdu. Çünkü alışınca her şey, alışılagelmiş oluyordu. Biz de devam ediyorduk. Yaşamaya, ilerlemeye, zam istemeye, pazartesi sendromlarına, arkadaş buluşmalarına, sevişmeye, yürümeye, unutmaya, uyumaya... hepsine devam ediyorduk -yani yaşamaya. Çünkü biliyorduk, bu ülkede işler çalışınca değil, alışınca yürüyordu. Adalet yerini bulunca değil, adaletsizliğe alışınca temize çıkıyordu ayakkabı kutularında milyonlar saklayan alınlar ve zerre kadar utanmadan yapılıyordu alnı aklanmışlar tarafından balkonlarda konuşmalar. Çünkü çalışınca değil, alışınca unutuluyordu her şey. Unutmaya alışılıyordu... ve yavaş yavaş unutuluyordu... Unutulu... unutu... unut...-tuk bile.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.