Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
Malazgirt bir savaştan öte, Malazgirt hayalden öte, Malazgirt ki kıyametten parça. Kitabın tasarımı ile başlamak gerekir diye düşünüyorum. Selçuklu denildiğinde ilk akla gelen resimlerden biri ile süslenmiş kapağı hemen sizin dikkatinizi çekecektir. Tarihle ilgisi olmayan insanların dahi adını ve tarihini ezbere bildiği bir yazı ile süslenmiş. Ek olarak Kıyametin ilk günü yazısı da merak uyandırıcı açıkçası. Nedir bu kitap: Önsöz içerisinde Malazgirt hakkında güzel ve pek bilinmeyen ülkemizdeki yerine değiniliyor. Uzun zaman bilinçli ya da bilmeden! bahsedilmeyen kitaplarda basma kalıp cümlelerden ileri gidemeyen sözler olduğunu Malazgirt bölgesine yapılması tasarlanan anıttan bahsetmesi ayrı güzel olmuş. Tarihe ne yazıkki sahip çıkamadığımızı burada da göreceksiniz. 1. bölümde eskatoloji kavramı ile başlayan, ilerledikçe kıyamet kehanetleri ile devam eden bölümü göreceksiniz. Küçücükte olsa İstanbul'un fethi Malazgirt'te başladı bölümünün ardından savaşa doğru uzanacaksınız. Savaştan öte bir durum olan bir hayat var orada. Romanos Diogenes. Kim bu adam. GÜçlü ve saygın yakışıklı. Bir anda kendini imparator olarak görür. Ne yazıkki her yerde olduğu gibi çevresi onu gaza getiren insanlarla dolu. Olaylar nasıl anlatıldı derseniz. Genel itibariyle Bizans tarihçileri üzerinden ilerliyor. Aynı zamanda Süryani ve Ermeni ve Arap tarihçilerden de yararlanacaktır. Hemen hemen her Türk devletinde olduğu gibi Selçuklu iç haneden mücadelesinin Bizans'a kadar uzanmasına sahne olacak burada şehzadenin fiziksel özellikleri sarayaı şaşırtacak paralı asker olarak görev yapan Türk boyu olan Peçenek benzerlikleri şaşırtacaktır. Savaş göz göre mi kaybedildi? Bizans ordusunun İstanbul'dan ayrılıp savaş meydanına gelinceye kadar birçopk aksilik başına gelmesi kehanetlerin habercisi miydi? Ulu Hakan Alparslan Sunni İslam Dünyası'nı tehdit eden Şiir Fatimi Devleti üzerine sefer planlamakta iken bir anda kendini devasa ordu karşısında bulacaktır. Tabiki bu süreç içerisinde oldukça zor anlar da yaşacaktır. Bizans imparatoru yalan ve asılsız haberlerle iyice savaşı kazanacağını düşünürken Selçuklu ordusu ağır kayıplar vererek İran içlerine dahi çekilmeyi düşünmüştü. İmdada yetişen Afşin Bey belki de savaşın Selçuklu adına seyrini değiştirekti. ''Atlarınız Hamedan'da kışlar da sizi bilemem!'' bu söz imparatora verilmiş bir nevi göz dağı idi ve gerçekleştiğinde imparator dünyada olmayacaktı. Savaşın cuma günü seçilmesi tesadüf müydü? Halifenin ve İslam dünyasında yapılan dualar ne içindi? Savaş meydanından bir gün önce Türk boylarının karşılaşması savaşı ne denli etki etmiştir sorusu her daim bilim insanlarının sorguladığı bir konudur. Yazar kendince tespitler yapacaktır. Diğer bir husus ise savaş meydanında karşılaşan orduların sayısı idi. Farklı kaynaklardan alınan verileri analiz ederek kendi sonucuna ulaşacaktır. Selçuklu ordusu içerisinde Kürt beylerinin varlığı konusu ele alınmış ancak kısa tutulmuştur. Savaşın Türk, İslam ve Bizans tarihi açısından değerlendirmeleri de gayet yerinde ve tatmin edici. Özellikle savaşın sonunda Bizans imparatorunun başına gelenleri okudukça üzüleceksiniz. Alparslan'ın öldürülüşünün ardından Sonuç yerine: Malazgirt'in anlamı ile kitap sonlanacaktır. Değerlendirme: Kitap akıcılığı ve bilgileriyle sizi sıkmadan ilerleyecektir. Ancak bilginiz varsa belki biraz şu durum oluşabilir. Ne öğrendim ben? Bu yüzden farklı bilgilerin azılığı konusu eleştirebiliriz. (Selçuklu tarihi ile ilgili birden fazla kaynak okuduysanız geçerlidir.) Ayrıca eserin bazı yerleriİbnü'l-Verdi'nin Selçuklular kitabından alıntıdır bu yüzden o kitabı da okumanızı öneririm. Kanaat notu: 7/10
Malazgirt 1071
Malazgirt 1071Mustafa Alican · Kronik Kitap · 2017114 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.