Joseph Roth kendi iç barışını sağlayamamış bir savaş mağduru. Birinci dünya savaşına katılıp o kötü cağın bütün olumsuzluklarını yaşamış doğduğu toprakların parçalanmasına şahit olmuş... Tabii bu durumunun kendisine sağladığı bazı avantajları da yok değil. Savaş yorgunu olmak bir anlamda edebiyat zengini haline gelmek demek. Roth'da bunu iyi kullanarak, dolu dolu gözlemleriyle okurunu 1. Dünya savaşının sonrasına götürüyor. Roth'un bu eserindeki yadsınamayacak en önemli özellik ise kaosun hakim olduğu yaralarını sarmaya çalışan dünyanın aristokrasisi ve avamını gözler önüne sermesi.. Toplumun gizil kalmış yanlarını gerçekçi bir şekilde yazıya döken Roth, dönemin kara bir peçe gibi ruhları örten kabus tablosunu ve kararan psikolojileri çok iyi resmetmiş.